Göte göt demeyi 49 senede beceremeyen Kıbrıslılar

Aziz Şah – Savaşmayı bilmeyenler işgale karşı mücadele edebilir mi?

Savaşta kendisine infaz etmesi için verilen esirleri serbest bırakan Elyeli Ali Osman’ı bilirsiniz… İnfaz etmesi için verilen esirleri sonra gelip geri istediler, “infaz etmiyoruz artık esir topluyoruz” diye… İşte askerin mantığı: Hem infaz emri ver, hem da esirleri gerisin geri canlı iste…

Ali Osman anlatıyor: Mandırada ürken keçilerin çıkardıkları patırtıdan korkup ovaya kaçmaya başladı Rum askerler…

Kaçanları gören Gurbetler da peşlerinden koşmaya başladılar. Gurbetler kaçan Rum askerleri “katliamdan kaçan köylüler” zannedip sıkıldılar peşlerinden.

Rumlar önde Gurbetler arkada çatlayana kadar koştular…

Kendi kuyruğunu kovalayan kedi misali Rumlar önde Gurbetler arkada kaçtılar. Sonunda Rum askerler ellerini kaldırıp Gurbetlere teslim oldular. Ne zaman ki Gurbetlerin köylüler olmadığını anladılar, durum tersine döndü…

Rumlar ve Gurbetler sabaha kadar beraber kalıp sabah köy kahvesinde kahkaha atarak Kıbrıslının eşekliğine gülmüşler…

Kıbrıslılara savaşmayı öğretmek için çok uğraştı Türk ve Yunan Özel Harp Daireleri… Kıbrıslılar savaşmayı öğrenemediği içindir 49 senedir işgal altında tutar Türkiye burasını. Savaşmayı öğrenemeyenlere ve anadili Rumca olan Türk milliyetçilerine güvenmez çünkü Türk Devleti…

Savaşmayı öğrenememiş insanların işgale karşı mücadele etmesini bekledik 49 sene. Ali Osman’ın anlattığı hikâye bana bunu düşündürdü…

Türk askeri çıkarma yaparken Yunan Genelkurmayı “Gidin yatın da Türkler tatbikat yapar” diye emir verip dalga geçti…

Türk-Yunan ikilisinin Kıbrıslılarla dalga geçtiği istilanın üzerinden geçen 49 senede, Women Walk Home mücadelesi dışında işgale karşı hiç mücadele edilmedi.

49’uncu senede 49 imzayla yayınladığımız “Kıbrıs’ın özgürlüğü için pan-Kıbrıslı seferberliği” bildirisinden sonra daha çok anlıyorum nedenlerini. Kıbrıslıların işgale karşı nasıl mücadele edileceği konusunda gerçekten hiçbir fikri yoktu… 

Kıçını silmek için tuvalet kağıdını bile Kıbrıs’ın işgal bölgesinden satın alarak TC’nin işgal rejimini finanse eden Rumlar ile tuvalete gitmek için bile TC’nin işgal rejiminden izin isteyen Kıbrıslı Türk sol-sağ siyaseti birbiri ile savaşmayı beceremediği gibi, işgalciye karşı nasıl mücadele edeceği konusunda da hiçbir fikri yok.

Türkiye’ye girişi yasaklanan Türkçe konuşan Kıbrıslıların ezici çoğunluğu TC Devleti’ni Kıbrıs’ta işgalci olarak bile görmüyor. 1974’e kadar Enosis isteyen AKEL’in Genel Sekreteri ise Ankara’da TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun evinde özel misafir olarak ağırlandı…

Yalnızca Türkçe konuşan Kıbrıslılar değil, Rumca konuşan Kıbrıslılar da Kıbrıs’a Norveç muamelesi çekti!

Yarısı NATO tarafından işgal edilmiş bir ülke var elinizde. İşgal bölgesinde TC sömürge idaresi var. TC Büyükelçisi ile iki TC’li General idare ediyor bölgeyi.

Ülkenin işgal edilmemiş yarısında ise hükümet “normal şekilde” çalışıyor. Ülke işgal altında olduğu için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 15’inci maddesi uyarınca anayasa belli oranda askıda, o kadar.

Kedilerin karın zarı iltihabı istatistiğini tutacak kadar “normal bir hükümet” var Kıbrıs Cumhuriyeti’nin özgür bölgesinde.

49 senedir TC’nin Kıbrıs’ın işgal bölgesinde işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar konusunda –sonuçları itibarıyla ciddiye alınır- hiçbir uluslararası girişimde bulunmadı Kıbrıs Cumhuriyeti.

49 senedir TC’nin idaresi altında Kıbrıs’ın işgal bölgesinde nüfusunun yarısından fazlası göç ettirilen Türkçe konuşan Kıbrıslılar ise yaşadığı kansız soykırıma karşı hiçbir uluslararası girişimde bulunmadı.

Ülkenin nüfusu dünyanın dört bir tarafına dağıldı. Avusturalya’dan, İngiltere’ye, Kanada’ya ve artık AB’ye uzanan ciddi bir Kıbrıslı diasporası var. Filistin ve Kürt diasporaları dünyanın her yerinde mücadeleyi elden bırakmazken Kıbrıslı diaspora da 49 senedir hiçbir şey yapmadı.

Filistinlilerin “Don’t stop talking about Palestine!” diye bir sloganı vardır. Filistin’i dünya gündeminde tutmak işgale karşı mücadelenin parçasıdır. Kıbrıslılar en iyi yaptıkları işi, “konuşma”yı bile beceremediler mevzu işgale karşı mücadele olunca…

(2 Ağustos 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author