Kıbrıs Cumhuriyeti Ceza Yasası toprak hırsızlarına ne diyor?

Aziz Şah – Avukat Akan Kürşat’ın Roma’da tutuklanmasından ve 4 avukat için daha tutuklama emri çıkarılmasından sonra havada leş gibi bir korku var.

Toprak satmanın kahrolası alçaklığından yayılan bir korku hüküm sürüyor…

Sahte tapuyla toprağı satan da, alan da, üzerine inşaat yapan da suçludur. Bu suçu bilerek işlediniz…

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Hristodulidis toprak hırsızlığına karşı yasa hazırlığı içindeyiz dedi; Sözcüsü “yasa değil, önlem” diye düzeltti. Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos da “plan hazırladıklarını” söyledi.

Plana ne gerek var? Dışişleri Bakanı Kombos herhalde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanlığı’nın web sitesinde yabancıları uyarmak için yayınladıkları yasadan haberdar değil…

Kıbrıs Cumhuriyeti Ceza Kanunu’nda önce Rum malı kullanan İngilizleri hedef alan bir değişiklik yapılmıştı 2005’te: 2 yıl hapisliği olan “Taşınmaz malın yasadışı kullanımı suçu” eklendi yasaya. 2 İngiliz’e de Kürşat’a yaptıkları gibi tutuklama emri çıkarttılar…

2006’da da Ceza Kanunu’nda düzenlenen 303A Maddesi ile “başka bir kişinin taşınmaz mallarıyla ilgili hileli işlemlerle ilgili” 7 yıla kadar hapislik içeren değişiklik yapıldı.

Yasanın (1) numaralı fıkrasında, “dolandırıcılık amacıyla” bu tür işlemlere kasten katılan herkesin, 7 yıla kadar hapisle cezalandırılabilecek ağır bir suç işlediği belirtilir. Bu suçu işlemeye teşebbüs de ağır bir suçtur ve 5 yıl hapis cezasına yol açabilir.

Rum mallarına verilen “KKTC tapusu” dolandırıcılığa girer. CTP’nin yaptığı İTEM Yasası ile başladı bu dolandırıcılık…

“Dolandırıcılık” şöyle tanımlanıyor:

Bu hüküm, bir kişinin: (a) mülkü başkasına satması, kiralaması, devretmesi veya kullanmasına izin vermesi, (b) mülkün satışının, kiralanmasının, ipotek edilmesinin veya başka bir kişi tarafından kullanılmasının reklamını yapması veya tanıtımını yapması durumunda geçerlidir, (c) mülkün satışı, kiralanması, ipotek edilmesi veya başka bir kişi tarafından kullanılması ile ilgili bir sözleşme yapması veya (d) söz konusu taşınmazın satışını, kiralanmasını, ipotek edilmesini veya kullanılmasını kabul etmesi.

Özetle, Kıbrıslı Rum mallarını satanlar, alanlar, aracılık edenler, üzerine inşaat yapan ve pazarlama sürecinin her aşamasına katılanlar 7 yıla kadar hapislikle yargılanır.

İTEM Yasası ile kendisine verilen sahte tapuyla Kıbrıslı Rum malını satan şahıs, sözleşme yapan avukat, Rum malını ipotek olarak kabul eden banka, “Facebook”ta reklam eden emlakçı suç işler.

“Suç, işgal altındaki bölgeler dahil Cumhuriyet sınırları içerisinde bulunan taşınmazlarla ilgili olması koşuluyla, herhangi bir kişi tarafından yurt dışında işlenen suçları da kapsar.”

Mesela: Yabancı şirketler adına Kıbrıslı Rum arazilerini üzerine alan avukatlar, Rum arazileri üzerine yapılmış olan “gecekondu gezegeni”ni Dubai’de ya da Moskova’da reklam eden inşaat şirketleri, FATF’ın (Mali Eylem Gücü) “kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanı” şeklinde tanımladığı ve dahi Rusya ile İran’a uygulanan ambargoların delinmesi gibi suçlar 2006’da Ceza Yasası’nda yapılan düzenlemede unutulmadı…

“Komplo, suça teşebbüs, kışkırtma veya başkalarını Cumhuriyet içindeki taşınmaz mallarla bağlantılı suçlar işlemeye teşvik eden eylemler” ceza yasası kapsamındadır.

“Kıbrıs Cumhuriyeti mevzuatı Türkiye’nin işgali altındaki bölgeler de dahil olmak üzere ülke topraklarının tamamı için geçerlidir”.

Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı işgal bölgesinden mal alan yabancıları uyarıyor:

“Kıbrıslı Rum mülk sahipleri, mülklerini gasp edenlere karşı Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yetkili hukuk mahkemelerinde hukuk davası açabilirler. AB Adalet Divanı, Meletis Apostolides – David ve Linda Orams davasında, tüm AB Üye Devletlerinin ulusal mahkemelerinin bu tür Kıbrıs Cumhuriyeti Mahkemesi kararlarını uygulama ve icra etme yükümlülüğünü ilan etti. Sonuç olarak, Türkiye’nin işgal ettiği bölgelerde yasa dışı bir mülk satın alınması, Kıbrıs Cumhuriyeti Mahkemesi’nde hukuk davası açılmasıyla sonuçlanabilir. Bu tür kararlar, herhangi bir AB Üye Devletinde gaspçının mülküne karşı uygulanabilir”…

Sormamız gereken soru: Bu yasa 2006’dan beridir neden uygulanmadı?

Bu yasa uygulansaydı ve 3-5 müteahhit 2006’da tutuklansaydı, toprak yağması Girne’de durdurulurdu…

(8 Ocak 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author