“Land for sale” tabelalarına karşı Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş mücadelesi

Aziz Şah – 4/6/2024

Nazım Hikmet şiirlerinin bestecisi Kıbrıslı büyük sanatçı Manos Loizos “Yolun kendi hikâyesi vardır” der.

2024 Avrupa Parlamentosu seçimi, biz yolda yürürken karşımıza çıktı. Bu seçim olmasa da biz yolu yürüyorduk zaten…

Senelerdir yazıyoruz: Tek yol üniter Kıbrıs Cumhuriyeti temelinde bir çözüm.

Bunu Türkçe ve Rumca savunan tek bir örgüt var: Kıbrıslılar Birliği. Oz Karahan ve arkadaşlarının 2010 Toplumsal Varoluş Mitingleri döneminde oluşturduğu bir örgüt…

Kıbrıslılar Birliği hayatımıza 22 Ocak 2018’de Türkiyeli yerleşimciler Avrupa-Afrika Gazetesini taşlarla linç ettiği zaman girdi. O güne kadar dost görünenler selamı sabahı keserken, ölü taklidi yaparken, kafasını kuma gömerken Kıbrıslılar Birliği ile tanıştık.

Kıbrıslılar Birliği yolu tutmuş yürüyordu, Avrupa-Afrika gazetesi yolu tutmuş yazıyordu. 22 Ocak’ta yerleşimci teröründe yollarımız kesişti…

Olayları dışarıdan bir gözle anlatacak halim yok, çünkü Oz benim kardeşimdir. Dışarıdan bakanlar için Çevreciler Hareketi (Kıbrıs Yeşiller Partisi)’nin Avrupa Parlamentosu milletvekili adayıdır sadece Oz Karahan. Bu adaylığın anlamı nedir?

Oz Karahan’ın adaylığı üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş mücadelesinde bir köşe taşıdır. Vereceğiniz her oy Kıbrıs Cumhuriyeti’ne doğru atılacak bir adımdır.

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde milyonu aşmış nüfusun içerisinde, hastanede sağlık hakkı, okulda eğitim hakkı olmayan, Türkiye’nin işgali altında yerleşimci kolonizasyonunda azınlığa düşürülmüş Kıbrıslı Türk toplumunun gasp edilen insan hakları için verilen bir mücadeledir Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş mücadelesi.

İşte bu yüzden Oz Karahan’ın adaylık kampanyasında net olarak şu söyleniyor:

“Haklarımızı gasp eden Türkiye’dir, Kıbrıs Cumhuriyeti ve AB değil. İlaç yok! Çocuklarımız okullarda gettolaştı! İşgale ve sonuçlarına karşı mücadele için adayım”…

Hafta sonu Girne’de trafik kontrolünde Türkiyeli bir yerleşimci, polise “Bıdı bıdı yapma lan” diyerek yumruk attı. Geçen sene Ercan Havaalanında polisleri darp eden Ankaralı Ali haykırıyordu: “Burası da Türkiye Cumhuriyeti’dir”…

Kıbrıs’ın işgal bölgesi için kalınbağırsak denirdi. Patlamış kalınbağırsakta bokun içerisinde nefes alamıyoruz…

22 Ocak linçini sırıtarak izleyen polis bugün trafik kontrolünde Türkiyeli yerleşimcilerden dayak yiyor…

Asya bebeğin yaşam hakkı için eylem yaptığımızda bizi darp eden polis, Ercan’da “Burası da Türkiye Cumhuriyeti’dir” diye darp ediliyor…

Hatırlar mısınız Cengiz Topel Hastanesi hemşiresi Enver Bozkurt’u? Hastaydı, Türkiye’ye nakledilmesi gerekiyordu. TC vatandaşı olmadığı için ambulans uçak gönderilmedi, vatandaşlar para topladı ama kurtarılamadı.

Yaşam hakkı için biz polisten dayak yedikten sonra Asya bebek Türkiye’ye götürüldü… Ancak “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil” diye “pişik kremi” bile vermediler! En sonunda Kıbrıs Cumhuriyeti devreye girdi, Ankara’ya ambulans uçak yollayıp aldırdı Asya’cığı ve Makarios Çocuk Hastanesi’nde tedavi etti.

Enver hemşire ve Asya bebek için gelmeyen ambulans uçak kimin için geldi? Türkiyeli yerleşimci Bertan Zaroğlu için!

Türkiye’nin üzerimize boca ettiği yerleşimci nüfusa hizmet etmeye çalışan Nalbantoğlu Hastanesi’ni beğenmedi Bertan Zaroğlu pandemide! Olay çıkardı hastanede, kıymetli tabiplerimize terbiyesizlik yaptı, bunun üzerine de Ankara’dan ambulans uçak geldi…

Asya bebek ve Enver hemşire için gelmeyen ambulans kaprisli bir faşisti Ankara’ya götürmek için geldi, çünkü o TC vatandaşıdır. TC devleti kendi vatandaşına sahip çıkıp ambulans uçağı gönderip aldırdı onu.

Devletiniz yoksa bir hiçsiniz!

Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin %37 toprağını işgal ederek bizi devletsiz bıraktı. Kıbrıslı Türk toplumunun insan hakları Türkiye tarafından gasp edilmiştir.  

Ne polis trafik kontrolünde yerleşimcilerden dayak yesin, ne de biz sağlık hakkı için polisten dayak yiyelim…

Üniter Kıbrıs Cumhuriyeti temelinde bir çözüm mücadelesi, anayasal yurttaşlar olarak insan gibi insan haklarımıza erişim mücadelesidir.

Türkiye işgal altında tuttuğu topraklar üzerinde tüm Kıbrıslıların insan haklarını gasp etmiştir.

Çalıntı topraklardaki “Land for sale” tabelaları sağlık ve eğitim hakkı sunmaz. Bütün Kıbrıslıların insan haklarını gasp eder…

(4 Haziran 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author