Kimse elini kolunu sallayarak tampon bölgeye giremez!

Aziz Şah – 18/6/2024

Gece yarısından sonra Ledra Palace’ın önünden geçerken tekno müzikler yükseliyor, gözüm otelin duvarlarındaki kurşun deliklerine ilişiyor.

Aklıma genç bir diplomatın sözü geliyor: “Ledra Palace’ta askerler ve diplomatlar arasında seks partileri oluyor”…

İngiliz bir askeri tarihçi, “Kıbrıs’a gönderilen BM askerleri en kötülerden seçilir, en kötü koşan ve en kötü atış yapanlar” demişti…

Üst düzey bir Birleşmiş Milletler görevlisi, “Kıbrıs’ta BM’nin ne işi var hâlâ anlamıyorum” deyince, “1964’te TMT’ye silah sevkiyatı yaparken yakalanan BM askerlerinden haberin var mı?” diye sordum…

-“Özel Harpçi Kenan Coygun tarafından tasarlanan TMT’nin ilk madalyasının Finlandiyalı BM askeri Erkkila Pekka’ya verildiğini biliyor musun?” dememe de bozuldu.

2023 Ağustos’una kadar ben de aynı fikirdeydim: BM’nin Kıbrıs’ta ne işi var?

İşgal tarihinde ilk kez bir halta yaradı BM askerleri, Türk askerinden dayak yediler…

Maazallah BM askeri olmasaydı arada, Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye karşı karşıya gelecekti.

BM askerleri 1996’da Derinya’da yapmadığını yaptı, en azından dayak yedi…

Peki, BM Güvenlik Konseyi ne yaptı?

21 Ağustos 2023 tarihli BM Güvenlik Konseyi kararında, Birleşmiş Milletler Kıbrıs’ın kuzeyi Türkiye’nin işgali ve idaresi altında değilmiş gibi  “Kıbrıslı Türk toplumu”nu kınadı!

Tarihi bir karardır o: Türkiye için zaferdir, Kıbrıslı Türk toplumu için hezimettir.

4 Mart 1964 tarihli karar kadar tarihidir 21 Ağustos 2023’teki kınama. Türkiye Kıbrıs’ta istediğini yapacak, deligömleğini de Kıbrıslı Türk toplumuna giydirecek!

4 Mart 1964’te BM kararına Türkiye’nin de verdiği olumlu oy ile Dr. Küçük’ün cumhurbaşkanı muavinliği makamını terk ettiği hükümet Kıbrıs’ın tek temsilcisi sayıldı.

9 Mart’ta İsmet İnönü, Küçük’e mektup yazarak Kıbrıs Cumhuriyeti yaşıyor, terk ettiğiniz makamlara geri dönün yoksa Rumlar devlete tek başlarına sahip çıkacak ve meşru sahibi durumuna gelecekler diye uyarmıştı.

Uyarıyı umursayan olmadı. Kıbrıslı Türk toplumunun statüsüzleştirilmesi başladı…

4 Mart 1964’te başlayan statüsüzleştirme 21 Ağustos 2023’teki kınamayla devam etti.

TC işgal güçleri tampon bölgede BM Barış Gücü’ne saldırdı. BM Güvenlik Konseyi ise sadece “Kıbrıslı Türkleri” kınadı, Türkiye’nin adı bile geçmedi açıklamada, bütün dünya ise “İşgalci Kıbrıslı Türkler”e lanet okudu…

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ise 9 Ekim 2023’te bir açıklama yayınlayarak BM askerlerine atılan dayaktan sonra “varılan mutabakatı memnuniyetle karşılıyoruz” dedi…

TC Hariciyesi şöyle dedi: “KKTC ile Birleşmiş Milletler Barış Gücü arasında Yiğitler-Pile yolunun yapımı konusunda varılan mutabakatı memnuniyetle karşılıyoruz. KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından bu konu hakkında yapılan açıklamayı tümüyle destekliyoruz”…

-Bakın, her şeyi “KKTC” yaptı, dayağı da “KKTC”den yediniz, mutabakatı da “KKTC” ile imzaladınız…

Ama ilginç olan şuydu ki, Tahsin Ertuğruloğlu, “Pile konusunda arkamdan iş çevirerek bir mutabakat açıklandı, ama yoktur” deyiverdi…

Tahsin Bey’in hiçbir şeyden haberi yok ama TC Dışişleri Bakanlığı “mutabakatı” selamlıyordu. Alın size statüsüzleşme.

***

31 kişilik bir insan grubu Türkiye üzerinden gelip 40.000 Türk askerini atlatarak BM sorumluluğundaki “tampon bölge”ye girdi…

Türkiye üzerinden “transit vize” ile gelip Türk askerinin kontrolü altındaki bölgeden geçip “tampon bölge”ye giren bu insanlar için BM kimi suçladı?

-Kıbrıs Cumhuriyeti’ni!

Tampon bölgede BM askerleri Türk işgal güçlerinden dayak yer, Kıbrıslı Türk toplumunu suçlarlar…

Türkiye üzerinden muhtemelen uçakla Ercan Havalimanı’na inen, daha sonra da elini kolunu sallayarak güneye geçmek için “tampon bölge”ye giren Afgan, İranlı, Sudanlı ve Suriyeli grup için Kıbrıs Cumhuriyeti’ni suçluyor BM!

Ledra Palace’ta parti yapmaktan fırsat bulursanız sorun Türkiye’ye: Nasıl geçiyor 40.000 Türk askerini atlatıp bu mülteciler tampon bölgeye?

Bir Kıbrıslı tampon bölgeye girse başına neler gelir?

13 Ekim 1996’da garavolli toplarken 4 kurşunla öldürülen Petros Kakoullis gibi öldürülür…

Kimse elini kolunu sallayarak tampon bölgeye giremez!

(18 Haziran 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author