Hristodulidis’in bahçesindeki babutsa

Aziz Şah – 3/7/2024

Bay Hristodulidis, Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın en sonunda köşecikteki babutsayı bilir misiniz?

Sarayın etrafındaki parkta yürürken dikkatimi çekti…

Babutsa ne BM parametresi bilir, ne iki bölgelilik, ne de eşit egemenlik…

Babutsa tek bölgeli ve üniter coğrafyanın bitkisidir.

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde görülen ve çaresi bulunamayan hastalıktan bulaştı o babutsa da…

Gidip bir bakın o babutsaya!

Siz Maria Holguin’e “iki bölgeli iki toplumlu federasyon”u anlatırken işgal bölgesindeki hastalık Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı’nın bahçesine kadar ulaştı…

Gel de şimdi iki bölgeli apartheidi babutsalara anlat:

-Ey babutsa sen Elensin, Türk hastalığına bulaşamazsın!

Bulaşıcı bir kanser gibi bir babutsa hastalığı var memlekette, kırdı geçirdi.

İşgal bölgesi, özgür bölge, tampon bölge tanımıyor…

Bu hastalık ilk nerede görüldü bilir misiniz Bay Hristodulidis?

-Kapalı Maraş’ta!

Yaklaşık 10 sene önce Kapalı Maraş -Erdoğan’ın şovuyla açılmadan önce- Varoşa’da görüldü bu hastalık. Asker te olayın ciddiyetini kavrasın Mağusa’ya yayıldı…

Varoşa o sıralar tamamen kapalı. Askeri bölgeye Kıbrıslı sivillerin girişi yasak, Ankara’dan ziraat mühendisi getirdiler hastalık için!

Ankaralı ne anlar babutsadan?

İşgal altındaki Varoşa’dan çıkıp Lefkoşa’da Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı sarayının bahçesine ulaşan hastalık size bir derstir Bay Hristodulidis!  

Kıbrıs Cumhuriyeti elitlerinin epey bir zamandır kafasının içinde olan “Toprağı verelim, egemenliği koruyalım” fikrinin aslında bir çöp olduğunu anlatır bu babutsa hastalığı…

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde olan her şey eninde sonunda özgür bölgeye bulaşacaktır!

Gasp edilen topraktan feragat edince “egemen” olmazsınız, esareti kabul etmiş olursunuz.

Hastalık olur, çevre felaketi olur ya da Türkiye’den uçakla Ercan’a gelip yürüyerek tampon bölgeye giren “mülteciler” olur…

Veyahut Kıbrıs’ın işgal bölgesinde Rum mallarının satışından elde edilen paraların aklanması için Kıbrıs’ın özgür bölgesinde paravan şirketler kuran avukatlar olabilir.

İşgal bölgesinde olan her şey özgür bölgeye bulaşacaktır!

İşgal ve yerleşimci sömürgeciliği bir kanser tümörüdür, yayılır. Tümör ortadan kalkmadan çitlerle çevirdiğiniz “özgür bölge” hiçbir zaman özgür değildir!

Bak, Bay Hristodulidis…

Sarayının avlusundaki babutsaya bak!

Git ona de ki:

-Utanmıyor musun işgal bölgesinden gelen hastalıktan bulaşmaya?

***

TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu 2019’da ortaya attı “egemen eşitlik”i!

Kıbrıslı Rum elitleri ise çok önce tartışmaya başladı “iki devletli çözüm”ü…   

1974 istilasından sonra “iki bölgeli federasyon”u gerçekçilik olarak kabul eden elitler, bugün “yeni-gerçekçilik” adı altında bir adım daha ileri giderek “iki devletli çözüm”ü savunuyorlar.

Ankara’nın “egemen eşitlik” söyleminden 10 sene önce, 2009’da Takis Yorgiyu bir kitap yazarak Kıbrıs’ın kuzeyini Türkiye’ye hediye etmeyi önerdi mesela:

-“Türklerin yayılmacı önerilerine karşı ancak iki Kıbrıs devleti kurarak çözüm bulabiliriz” dedi.

“Türk” babutsasının yayılmacı hastalığını “iki devletli çözüm”le engelleyecek Takis efendi…

Ya da Türkiye üzerinden gelip 40.000 Türk askerinin gözetiminde tampon bölgeye giren “mülteciler”i “iki devletli çözüm”le engelleyecek!

Türkiye’nin yayılmacılığını durdurmak için işgal edilmiş topraktan vazgeçmeyi öneriyor Kıbrıslı Rum elitler…

DİSİ’de Başkan Yardımcılığı yapmış olan, eski Maliye Bakanı Harris Georgiades de 2021’de Yunan gazetesi Kathimerini’de, “İki devletli çözüm Kıbrıs’ta ‘Helenizm’in hayatta kalması için son seçenektir” diye yazdı…

“Helenizm”i korumak için Kıbrıs’ın kuzeyinden vazgeçelim diyen adam DİSİ’nin başkan yardımcısı!

Şimdi Hristodulidis’in sarayının bahçesindeki “Helen” babutsa nasıl oldu da işgal bölgesindeki “Türk” babutsadan hastalık bulaştı?

***

İşgal rejimi babutsa hastalığı ile mücadele için Ankara’dan profesör getirdi…

Profesörün önerisi babutsaların imha edilmesi oldu! 

İşgal ve yerleşimci sömürgeciliğine boşuna mı kanser tümörü derim: Yokedicidir!

Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı’nın bahçesindeki babutsanın durumu fena değil. Belli ki Kıbrıslı ziraat mühendisleri işinin ehli. İlaçla öldürmediler babutsayı, yıpranmış ama hâlâ ayakta…

Babutsanın tikeni gibi battı içimize Kıbrıs, çıkmaz…

(3 Temmuz 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author