Savaş esirleri müzakere edemez, Bayan Dimitriu!

Aziz Şah – 15/7/2024

Kıbrıs Cumhuriyeti Meclis Başkanı Annita Dimitriu bir muhtıra verdi Kıbrıs Cumhurbaşkanı Hristodulidis’e Türkiye’yi müzakere masasına çekebilmek için…

4 madde şart koşuyor Dimitriu Hristodulidis’e!

Şu tesadüfe bakın ki aynı hafta Suriye de Türkiye ile müzakere şartını açıkladı. Çünkü Türkiye senelerdir yalvarıyor Suriye’yle “normalleşmek” için…

Suriye Arap Cumhuriyeti Başkanı Esad en son Türkiye’deki Mayıs 2023 seçiminden önce şöyle dedi:

-“Suriye’den tam çekilme olmaksızın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmem mümkün değil. Türkiye’nin tüm kuvvetlerinin Suriye’den çıkması ve bu çekilmenin tam olması gerekir”…

Seçim geçtikten sonra Türkiye yalvarmaya devam etti Suriye’ye “eski güzel günler”e dönelim diye…

Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı geçen gün açıklama yaptı:

-“Şartımız 2011 öncesine dönüştür”.

Bu ne demektir?

-Suriye toprağında tek bir Türk askeri kalmayacak.

-Türkiye destekli bütün cihatçılar ortadan kaldırılacak.

-Suriye’nin kuzeyinde özerk bir bölge olmayacak.

Suriye’nin Türkiye ile müzakere için masaya oturma şartları bunlar…  

Türkiye işgal ettiği Suriye’ye yalvarıyor müzakere etmek için. Suriye “işgal ordunu çek” diyor…

Kıbrıs ise işgalcisi Türkiye’ye yalvarıyor müzakere için. Kıbrıs Cumhuriyeti Meclis Başkanı Annita Dimitriu Cumhurbaşkanı Hristodulidis’e muhtıra gibi bir mektup göndererek Türkiye’ye vadedilebilecek 4 madde öneriyor.

*** 

Bu dört madde şöyle:

1.Mia Milia (Haspolat) bölgesindeki bariyerin ve Pyroi ya da Pyrgos bölgesinde ek bir bariyerin açılması. Barikatlardan birinin veya her ikisinin nihai açılışı birbiriyle bağlantılı olmayacak.

2.Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki saldırganlığı ve yasadışı faaliyetlerinden dolayı Avrupa Konseyi, AB-Türkiye Üst Düzey Diyaloğunu askıya aldı. Bu nedenle bu kararların kaldırılması Kıbrıs Cumhuriyeti’nin rızasına bağlıdır. Müzakerelerin yeniden başlaması halinde, Kıbrıs Cumhuriyeti buna rıza göstersin. Türk Dışişleri Bakanı Fidan’ın AB’nin güvenlik ve dış politika önceliklerinin ele alındığı AB Dışişleri Bakanları gayri resmi toplantılarına (Gymnich Toplantıları) gözlemci olarak katılmasına rıza gösterilsin.

3.Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından düzensiz-yasadışı göçmenlere karşı tampon bölgeye çekilen 14 kilometre uzunluğundaki tel örgü kaldırılsın.

4.Hükümetinizde yer alan partilerden gelen bazı öneriler Türk propagandasına mazeret oluşturmaktadır. Susturulsunlar!

***

Dimitriu mektubu “Emrinizdeyim” diye bitirdi ama açıkçası Hristodulidis’e emir verdi.

Dimitriu Hristodulidis’e diklendi, Türkiye’nin ise önünde ne kadar eğilebileceğini gösterdi…

Mektubu okurken Hristodulidis’i –Akan Kürşat davasına kadar- neden hiç eleştirdiğimi hatırladım. Beterin beteri vardır çünkü!

Sosyal medyada gülümseten bir yorum gördüm: “Annita kendini Demir Leydi zannediyor ama burası Kıbrıs”…

Dimitriu’nun muhtırasında genel bir mantık var: “Türk propagandası”…

Türk propagandasının söylediğinin tersini yaparak Türk propagandasının zeminini ortadan kaldıralım diyor Annita Hanım…

-Türk askeri sadece Haspolat’a kapı açılmasına müsaade ediyor; sadece onu açalım diyor Dimitriu!

-Türkiye üzerinden özgür bölgeye Afganistanlı “mülteciler” geliyor; dikenli telleri kaldıralım ki kolay geçsinler diyor Dimitriu!

-Türkiye “Kıbrıslı Rumlar çözümde samimi değil” diyor; Ulusal Konsey’de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasal birliğini ve toprak bütünlüğünü savunan partileri susturalım ki Türk propagandası malzeme bulamasın, diyor Dimitriu!

-Türkiye AB ile ilişkilerini normalleştirmek istiyor; Rusya Ukrayna’yı işgal ettiği için yaptırım uygulanırken Kıbrıs’ı 50 senedir işgal eden Türkiye’nin ayaklarının altına kırmızı halı serelim diyor Dimitriu!

Annita Dimitriu şunu söylüyor:

-Varlığımız Türk propagandasına armağan olsun!

Bayan Dimitriu Türkiye’yi ikna ve memnun etmek üzerine kurguladı bütün siyasetini…

Holguin’e kızdık biz “Kıbrıs sorunu” hakkında hiçbir şey anlamadı diye. Meğer “Kıbrıs sorunu”nun içine doğmuş Dimitriu da anlamamış…

Bayan Dimitriu, siz toprakları işgal edilmiş Cumhuriyet’in Meclis Başkanısınız!

Mağdur olan taraf toprakları işgal edilen Kıbrıs Cumhuriyeti’dir.

Mağdur eden ise Cumhuriyet’in %37 toprağını işgal eden Türkiye’dir.

Bayan Dimitriu, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin Türkiye’ye karşı yaptığı açıklamaları okuyun, belki “devlet olmak” ne demektir öğrenirsiniz!

İşgalciye yalvararak ve taviz vererek hiçbir şey elde edilmez.

Çünkü savaş esirleri müzakere edemez!

(15 Temmuz 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author