İlk kez Türk işgaline karşı birlikte eylem yaptık

Aziz Şah – 21/7/2024

İlk kez Kıbrıslı Türk, Kıbrıslı Rum, Ermeni, Maronit ve Latinler olarak Türk istilasının 50’nci yıl dönümünde bir eylem gerçekleştirdik.

 Herkes bu cümleyi tekrar etti dün: “İlk kez”… “Türk işgaline karşı”… “birlikteydik”… “omuz omuzaydık”…

Türk işgaline karşı eylem yapma tekelini faşistlerin elinden aldık her etnik kökenden Kıbrıslının omuz omuza durmasıyla. İşte Kıbrıslı yurttaşlığı böyle gelişir…

Evet, Ermeni de vardı aramızda, Maronit de, Latin de… Adı “azınlık” olarak geçen Kıbrıslılarla son bir senede tanıştım “Kıbrıs’ın özgürlüğü için pan-Kıbrıslı seferberliği” sürecinde!

20 Temmuz sabahı şafak sökmeden Kato Pirgos’a doğru yol alırken tam karşımda kızıl bir dolunay vardı.

Sokak köpekleri bu yüzden mi azgındı?

Gaziveran’dan Limnidi’ye doğru giderken 40 adet 28 katlı gökdelen inşaatına izin verilen o sahil şeridinde ne kadar köpek varsa arabanın peşine takıldı…

Kıbrıs’ta Türk istilasının 49’uncu yılında bir yurttaş girişimi başlattık. Nam-ı değer: “Kıbrıs’ın Özgürlüğü için Pan-Kıbrıslı Seferberliği”…

Kıbrıslıların Kıbrıslı olarak kendi iradeleriyle ortaya koydukları ilk ilkeler bütününü yayınladık “Kıbrıs’ın özgürlüğü için pan-Kıbrıslı seferberliği deklarasyonu” adı altında 20 Temmuz 2023’te.

Bu sene de ortaya koyduğumuz “ilkeler”i savunmak için 20 Temmuz’da barikatlardaydık…

Her barikatı kısa bir süreliğine kapatarak bildirimizi okuyup ilkelerimizi savunduk.

Kıbrıslıların zorla yerinden edildiği topraklar ile mülteci olarak sığındığı topraklar arasındaki “sorunsuz geçişler” çözüm değildir. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasal birliği, toprak bütünlüğü ve egemenliği tesis edilmediği sürece barikatlar parçalanmış egemenliğin sembolüdür, açık bir yaradır.

İşgal bölgesinden özgür bölgeye, özgür bölgeden işgal bölgesine alışveriş yapmaya ve gezmeye “sorunsuz bir şekilde” gidip gelmek yarayı kaşıma alışkanlığı yarattı Kıbrıslılarda. Yarayı tedavi etmek istemiyor kimse, daha çok kaşımak istiyor…

Alışveriş yapıp gezip geri dönüyorsunuz kendi ülkenizin yarısından. İnsan haklarınız ise işgalin askısında bekliyor.

“Kıbrıs’ın özgürlüğü için pan-Kıbrıslı seferberliği deklarasyonu”nda tek bir şeyi savunduk aslında: Kıbrıslıların gasp edilen insan haklarını.

Kıbrıs’ta insan haklarını savunmanın ne kadar radikal bir eylem olduğuna işte o zaman tanık olduk.

Kıbrıs’ta işlenmiş olan savaş suçları ve insanlığa karşı işlenmiş suçların yasallaştırılması dayatılıyor 50 senedir Kıbrıslılara “iki bölgelilik” adı altında.

Kıbrıs’a Birleşmiş Milletler tarafından Birleşmiş Milletler’in kendi ilkelerine aykırı olarak ırkçı bir apartheid dayatılıyor.  

Kıbrıslılar dışında herkes bir plan yaptı Kıbrıs hakkında. Her plan yapan da Kıbrıslıların insan haklarını gasp etti.

“Kıbrıs’ın özgürlüğü için pan-Kıbrıslı seferberliği” ise Kıbrıslı bir yurttaş girişimi olarak ortaya koyduğu ilkeler çerçevesinde Kıbrıslılara gasp edilmiş insan hakları için mücadele hattı çizdi. İşte 20 Temmuz 2024’te, 50’nci senede o güzergâhta yürümeye başladık…

Bizden önceki nesillerin yapmadığını yapmak zorundayız. 20-30 sene önce yapılması gerekeni yapıyoruz!

20 Temmuz’da şafak vakti 5.20’de sirenler çalarken Kıbrıslı yurttaşlar olarak adanın en doğusu ve en batısındaki barikatlarda buluşup Lefkoşa’ya doğru yola çıktık. 

Türk istilasının 50’nci yılında Kıbrıslı Türk, Kıbrıslı Rum, Ermeni, Maronit ve Latin, yani Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığı üst-kimliğine sahip her alt-kimlikten Kıbrıslının yer aldığı işgal protestosuna gitmek için yola çıktığımda horozlar yeni ötüyordu…

Kato Pirgos’a doğru yol alırken karşıda kızıl bir dolunay vardı.

Bu bir ilkti: 50 yılda ilk kez Türkçe ve Rumca konuşan Kıbrıslılar Türk istilasını birlikte protesto ediyordu.

Kato Pirgos’a doğru yol alırken tatlı biri kızıla bürünmüş dolunay yaklaştıkça uzaklaşıyordu Kıbrıs gibi…

20 Temmuz şafak vakti kapıya vardığımızda Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı yarıya indirilmişti ama Avrupa Birliği bayrağı yarıya indirilmemişti.

Gittiğimiz bütün kapılarda aynı durum söz konusuydu. Acı acı tebessüm ederek,

-“Kıbrıs’ın yası Avrupa Birliği’nin yası değildir demek” dedim…

Ama 50 senede ilk kez biz beraber yas tuttuk Pirgos’tan Derinya’ya!

(21 Temmuz 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author