“Adil, kalıcı ve sürdürülebilir” bir tecavüz ve toprak hırsızlığı

Aziz Şah – 26/7/2024

Politis Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dionisis Dionisiou, BM Genel Sekreteri Guterres’in Kişisel Temsilcisi Holguin’in Kıbrıslılara yazdığı “veda mektubu” üzerine çarpıcı bir tespitte bulunmuştu.

-Holguin’in tutumu Birleşmiş Milletler’in daha geniş görüşünü yansıtıyorsa, o zaman 1974’ten sonra şekillenen BM parametrelerinin değişmesi muhtemeldir, diye yazdı Dionisiou.

Politis federalistlerin gazetesidir, Dionisiou da federalistlerin sözcüsüdür. 

Kraliçe öldüğünde de aynı duruma tanıklık ettik: Kıbrıslı Türkler arkasından ağladı Kraliçe’nin, Kıbrıslı Rumlar ise Kraliçe’nin idam ettirdiği gencecik EOKA savaşçılarını saygıyla andı!

Aynı durumu Holguin’in mektubunda da yaşadık: Kıbrıslı Türkler çok beğendi “sinirbiliminin Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sunacağını” anlatan mektubu.

Kıbrıslı Rumlar ise “Size sinirbilimi doktoru lazım” diyen Holguin’e,

-“50 senedir devam eden Türk işgalinden haber ver” dediler!

En önemlisi, hem azınlık federalistler hem de çoğunluk Üniter Cumhuriyetçi Kıbrıslı Rum aydınlar aynı noktanın altını çizdi:

Holguin “Daha büyük anlaşmazlıklar ve hayal kırıklıklarına yol açan çözümleri”, yani federasyonu, “artık terk etmemiz gerekiyor” dedi.

***

Dionisiou yazısında şöyle diyor:

“Şimdiye kadar hiçbir BM temsilcisinin söylemeye cesaret edemediği şeyleri söylemeye ve açıklamalarda bulunmaya cesaret ediyor.

Eğer bu tutumlar Birleşmiş Milletler’in daha geniş görüşlerini yansıtıyorsa, o zaman 1974’ten sonra BM kararlarıyla şekillendirildiği şekliyle Kıbrıs’ta bir çözümün temeli konusunda bile ikilemlerle karşılaşmamız muhtemeldir.

Bayan Holguin’in mektubunda da belirttiği gibi,

-‘Bu aylar, taraflar arasında güven artırıcı yolların sürekli olarak aranmasına odaklanmıştır. Geçmişte karşılanmayan beklentiler yaratan ve daha büyük anlaşmazlıklara ve hayal kırıklıklarına yol açan çözümlerden uzaklaşmak önemlidir. Artık farklı düşünmemiz gerekiyor”…

***

1947’de Filistin’i bir Taksim Planı ile ikiye bölerek Filistinlilerin toprakları üzerinde “İsrail” diye korsan bir devlet kuran Birleşmiş Milletler aynısını Kıbrıs’ta neden yapmasın?

1947’deki Filistin ile Kıbrıs’ın farkı, Filistin bir koloniydi, Kıbrıs Cumhuriyeti ise BM üyesi egemen bir devlet.

Bugün BM parametreleri denilen “iki bölgelilik”ten “iki devletlilik”e geçiş zamana ve koşullara bağlıdır.

BM parametreleri değişmez mi?

Nasıl oluşturulduysa öyle değiştirilir: Oldubittiyle!  

14 Ağustos 1974’te saat 12’yi 10 geçe, on binlerce Kıbrıslı Rum Kıbrıs’ın kuzeyinde iken Denktaş “iki bölgeli federasyon” tezini atar Cenevre Konferansı’nda ortaya.

Klerides, “İki bölgeli federasyon on binlerce Kıbrıslı Rumun evlerinden kovulmasıdır” diyerek karşı çıkar. İnsanlar zorla yerinden edilmeden “idari bir federasyon” önerir.

“Ayşe”nin babası Türk Dışişleri Bakanı Turan Güneş kabul etmez, illa ki on binlerce Kıbrıslı Rumu silah zoruyla evlerinden kovacaklar.

Karar verdi Türkiye, Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan 200.000 Kıbrıslı Rumu yüzlerce yıldır yaşadıkları topraklardan söküp atmaya!

İşte 50 senedir tekrar ettikleri “BM parametreleri” budur:

Türkiye’nin 200.000 insanı evlerinden kovmak için başlattığı etnik temizlik operasyonunun “siyasi sonucu”na “BM parametreleri” denir.

“İki bölgeli iki toplumlu federasyon” bir etnik temizlik harekâtının örtüsüdür.

Turan Güneş’in “ya iki bölgeli federasyon ya savaş” dayatmasına Klerides şöyle cevap verir:

-“Silah şakağımda müzakere etmeyi reddediyorum”…

ABD Dışişleri Bakanı Kissinger de mesaj gönderir Klerides’e:

-“Kıbrıs Cumhuriyeti toprağının %30’unu verin, Türk ordusunu durduralım”…

50 senelik “iki bölgeli iki toplumlu federasyon” budur: Şantaj, tehdit ve etnik temizlikle “kabul ettirilen” BM parametreleri!

BM parametreleri değişmez mi?

Nasıl alçakça oluşturulduysa, öyle alçakça değiştirilir!

***

Holguin’in Kıbrıslılara yazdığı “veda mektubu”nda iki kavram hiç geçmez: “BM parametreleri” ve “iki bölgeli federasyon”…

200.000 insanı silah zoruyla evlerinden kovarak yarattıkları “BM parametreleri” değiştiğinde ne yapacaksınız? Yenilerini savunacaksınız tabii ki, “adil, kalıcı ve sürdürülebilir” bir tecavüz ve toprak hırsızlığı için…

Holguin’in mektubundan sonra Kıbrıslı Türk federalistler başladı: “Tek gerçek çözüm gevşek federasyon” ve “federasyon kelimesini kullanmadan federasyon” diyorlar.

İsmet İnönü de “taksim dememek için federasyon diyoruz” demişti.

İsmet İnönü paşaydı, siz kapıkulusunuz!

(26 Temmuz 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author