“Kıbrıs sorununu hukuksal olarak bilen adam”

Aziz Şah – 22 Ocak 2018’den bu yana 6 senede…

Derya Kanbay, Ali Murat Başçeri, Metin Feyzioğlu ve şimdi de Yasin Ekrem Serim…

Ne hızlı değişiyor işgal valileri!

Eminim ki Metin Feyzioğlu da çok mutludur: Sonuçta 50 senelik Türk işgalinin yarattığı bok çukuru LefkoşE’den masal şehri Prag’a atandı. 

Ne zaman bir sömürge valisi değişse, aklıma işgal bölgesinde en kısa süre “büyükelçilik” yapma rekorunu elinde bulunduran Kaya Türkmen gelir.

Türkmen anılarında anlatır: 7 Şubat 2011’de “KKTC Cumhurbaşkanı” Derviş Eroğlu Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile telefonda görüşürler. Eroğlu o görüşmede Gül’den bir ricada bulunur:

-Halil İbrahim Akça’yı alın Kıbrıs’tan, der…

Ertesi gün Ankara, Eroğlu’nun şikayet ettiği sömürgeci bürokrat Akça’yı “büyükelçi” olarak atar!

Kaya Türkmen, Dışişleri’nden kendisine gönderilen Eroğlu-Gül görüşme tutanağını okumuştur. Ankara’dan “görevden alındın” diye arandığında sorar,

-Kim gelecek?

-“Halil İbrahim Akça” cevabını aldığında, “O kadarına da yuh!” diyecektim az daha. Demedim, diyor Kaya Bey.

Kaya Türkmen’in anılarını zevkle okumuştum, Metin Feyzioğlu da yazsın okuyalım diyeceğim ama o hakaretten ve hamasetten başka bir şey bilir mi?

***

Eroğlu’nun “TC Büyükelçiliği”nde “müşavir” kadrosunda bulunan “Halil İbrahim Akça’yı görevden alın” diye Abdullah Gül’e ricada bulunması ve Akça’nın “büyükelçi” olarak atanması önemli bir derstir aslında.

Akça Ankara’nın talimatlarını uyguluyordu. Akça bir kişi değildi, Ankara’nın Kıbrıs’taki gölgesiydi.

50 senelik işgal tarihinde bu kadarını bile anlamadınız…

Kıbrıslıları hiçleştiren TC Devlet görevlileri “özel bir kişi” midir zannedersiniz?

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde sadece 6 ay görevde kalan Kaya Türkmen neden görevden alınmıştı? Ankara’nın Kıbrıslıları aşağılama politikasına uymadığı için!

Kaya Bey’in mizacına tersti günde beş vakit Kıbrıslılara hakaret etmek. Ama bu bir Ankara politikasıydı…

Halil İbrahim Akça’nın ne özelliği vardı?

Kaya Bey şöyle diyor:

-“Nefret ederdi Kıbrıslı kendisinden…”

Feyzioğlu’ndan da Barolar Birliği Başkanı’yken bile nefret etmez miydik?

Kıbrıslılar nefret ettiği için Feyzioğlu da işgal valisi olarak atandı!

-“Akça Lefkoşa’daki konumunun ve öneminin tadını çıkartmakta biraz fazla ileri gitmiş, çat kapı Cumhurbaşkanı’na, çat kapı Başbakan’a gitmeyi adet edinmişti. Büyükelçilikte üçüncü pozisyonda olan mesai arkadaşımın Cumhurbaşkanına görüşmeye gittiğini ben gazeteden öğrendim bir seferinde”…  

Şöyle diyor Kaya Bey: “Akça, ‘Kıbrıs Türk toplumunu cezalandırmak gerekir’ demiş” olmasıyla bilinirdi o sıralar”…

Peki, Akça’nın görevi neydi?

Ankara’nın sömürgeci protokollerini hazırlayan heyetin başındaydı.

-Nefret ederdi Kıbrıslı kendisinden, diyor Kaya Bey…

Çünkü Kıbrıslı anlamadı bütün bürokratların, imamların ve askerlerin Ankara’nın emri ile hareket ettiğini.

Emri dinlemediniz mi? Kaya Türkmen gibi altı ayda paket ederler sizi…

Her bir işgal valisi, yardım heyeti görevlisi, tarikat mensubu imam ve general burada kendisini temsil etmez. 50 senede anlamadıysanız, şimdi anlayın…

-Ankara’yı temsil ederler!

Bu yüzden görevi yapamayacak olanı görevden alırlar. “Kıbrıs sorunu” defterini kapattı Türkiye. Feyzioğlu’nun görevden alınması budur aslında…

“Mavi vatan, Maraş açılımı, Kıbrıs’a Hatay modeli” sloganlarıyla geldi buraya Feyzioğlu!

Köylere elektrik panosu bağlattı, sokak aydınlatması için kazıkları kendi elleriyle dikti, yollardaki luggoları da TC Karayolları Müdürlüğü’ne bizzat Feyzioğlu yamalattı…

“Kıbrıs sorununu hukuksal olarak bilen adam” diye atadılar Feyzioğlu’nu… Ama yollardaki çukurları doldurttular ona!

İşte böyle, geçti Kıbrıs tarihinin dipnotlarına Feyzioğlu da…

Şöyle yazacak dipnotlarda:

-“Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Kermiya bölgesinde, Kıbrıslı bir Ermeni’nin gasp edilmiş arazisinin üzerine yapılan ucube ‘Külliye’ inşaatının şantiye şefi”…

-“Girne kapısında Türk mezarlığının üzerine inşa edilen ‘Türkiye Büyükelçilik’ binasında milli günlerde ‘zampara mı zumpara mı sen de mi oldun Ankaralı?’ gibi şarkılar çaldıran şahsiyet”…

***

“Kıbrıs sorununu hukuksal olarak bilen adam” diye atadıkları Feyzioğlu’nu artık “hukuksal” bakacak bir durum kalmadığı için görevden aldılar!

Çünkü Ankara’nın “Kıbrıs meselesi hallolunmuştur”…

(28 Temmuz 2024 tarihine Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author