Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı şimdi mi kıymetlendi?

Aziz Şah – Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Türk Milli Takımı’ndan nükleer serpinti gibi faşizm yayıldı. “Bırakın sevinelim” diyerek öyle bir normalleştirildi ki faili meçhul cinayetlerde, katliamlarda ve linçlerde karşımıza çıkan “bozkurt” işareti…

Avrupa Futbol Şampiyonası Temmuz’un ilk günlerindeydi ve Kutlu Adalı cinayetine denk geliyordu.

6 Temmuz 1996’da öldürülen Kutlu Adalı’nın cinayetini sahiplenen tek örgüt Türk İntikam Tugayı’dır (TİT).

7 Temmuz 1996’da Kıbrıs Gazetesi’ne telefon açarak cinayeti üstlendiler. TİT denilen örgüt de zaten, TC Devleti’ne bağlı Özel Harp Dairesi’nin kullandığı onlarca imzadan biridir sadece…

Adalı cinayetini üstlenen TİT’in sembolü de bozkurttur.

Ne halt yediğini bilmeyen, tutarsız ve ilkesiz Kıbrıslı “aydınlar” bozkurt sembolünü de savundu “bırakın sevinelim” diye…

Normalleştirilmeye çalışılan “bozkurt” sembolü 100 senedir bir türlü dikiş tutturamayan “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes Türktür” ezberinin iflas etmesidir.

Çünkü vatandaşlık ile faşizm bir arada durmaz…

Etnik bir kimliği kutsallaştırmak ve muktedir kılmak “yurttaşlık” değildir.

Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Türkçü faşistlerin “bozkurt” sembolü ile “saf Türk kimliği” üzerinden çıkardığı tartışmanın tam tersi yönde bir gündem patlak verdi Olimpiyatlar’da…

Kıbrıs’ın ve Yunanistan’ın bayraklarını sonradan yurttaşlık hakkı elde eden iki sporcu taşıdı.

Yunanistan bayrağını bir Afrika kökenli yurttaş, Kıbrıs bayrağını da bir Sırp kökenli yurttaş taşıdı.

Olimpiyatlar vesilesiyle Yunanistan’da ve Kıbrıs’ta açılan yurttaşlık tartışmasını çok faydalı buluyorum. Çok geç kalmış tartışmalardır bunlar ancak yapılmak zorundadır…

ABD vatandaşı etnik kökeninden bağımsız Amerikalı oluyor, yanı başımızda onlarca etnik ve dinsel alt-kimliğin olduğu Lübnan’da “Lübnanlılık” kimliği var. Avusturalya’da yaşayan Kıbrıslılar Avusturalyalı’dır ama Kıbrıs’a gelince Türk ve Rum oluyorlar.

Avusturalya’da Avusturalyalı olanlar, Kıbrıs’ta neden Kıbrıslı olamıyor?

Şii ile Hristiyan Lübnan’da Lübnanlı oluyor, Kıbrıs’ta Maronitler bile anavatan olarak Lübnan’ı sayıklıyorlar!

Bu mesele bu saatten sonra çözülür mü?

Belediye pazarındaki manav “Gibriyagi avakado” diye bağırıyorsa sorun yoktur aslında…

Avrupa Futbol Şampiyonası’nda “saf Türk kimliği” tanımlandı, Olimpiyatlarda da yurttaşlığı tanımlayalım.

Yurttaşlık meselesinde en sorunlu olan grup “Kıbrıslı Türkler”dir. Olimpiyatlarda Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağını Milan Trajkovic’in taşıdığını duyan bir “Kıbrıslı Türk”ün verdiği tepki şu oluyor:

-Bu Sırp’a vatandaşlık verdiler ama benim eşime ya da çocuğuma vatandaşlık vermediler!

Kıbrıs Cumhuriyeti devletini “pasaport dairesi” olarak gören bir güruha hiçbir şart ve koşulda insan haklarının vücut bulmuş hali olan ve farklı alt-kimliklerin birleştiricisi olan “yurttaşlığı” anlatamazsınız!

Tahsin Özler, Kıbrıs Futbol Milli Takımı’na seçildiğinde sosyal medyada bir Ermeni sayfasında tepki gösteren birkaç genç görmüştüm. Gene onlara haddini bildiren başka Ermenilerdi…

1960’ta tartışmamız gerekirdi yurttaşlığı…

Tartışanlar Ahmet Muzaffer Gürkan ve Ayhan Hikmet idi!

64 sene sonra Sırp kökenli bir Kıbrıslı tartıştırıyor bize yurttaşlığı, çok şükür!

Daha çok Milan, daha çok Tahsin olsun milli takımlarda, daha çok tartışılsın Kıbrıslı kimliği ve yurttaşlığı. Belki o zaman “Gibriyagi avakado” diye bağıran manav kadar rahat olursunuz…

Bir “Sırp”tan da Kıbrıslı olmayı öğrenebilirsiniz, ama önce Cumhuriyet’in “pasaport dairesi” olmadığını idrak edin!

9 yaşında NATO’nun bombalarından kaçıp Kıbrıs’a sığınan ve 12 senede vatandaş olan Milan şöyle diyor:

“Ben Milan Trajković. 1992’de Sırbistan’da doğdum. NATO bombardımanlarından sonra daha iyi bir yaşam için 2001 yılında ailemle birlikte Kıbrıs’a taşındım. Agios Tychonas ilkokulunda, Agios Athanasios ortaokulunda ve Linopetra lisesinde eğitim gördüm. Kıbrıs Teknoloji Üniversitesi’nde multimedya ve grafik sanatları okudum ve 2015 yılında diplomamı aldım. Milli Muhafız Ordusu’na katıldım. Kıbrıslı Niki Stavrou ile evliyim. Çocukluk arkadaşım Kıbrıslı Kostas Kynyngos’un sağdıcı olduğu bir Ortodoks kilisesinde evlendik”…

Ne tuhaf, Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı onu bir “Sırp” taşıyınca mı kıymetlendi?

(29 Temmuz 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author