“Fidias” Cumhuriyet elitlerinin iflasıdır

Aziz Şah – 30/7/2024

50 senedir işgal altında olan Kıbrıs’ta yalnızca işgal bölgesinde yaşayanlar çürümüyor. Özgür bölgedekiler de çürüyor…

İşgal bir kanser tümörüdür. Her şeyi yok edene kadar yayılır!

Çalınmış toprağının üzerine kurulan kumarhanede oynamaya, marketten ve benzinciden alışveriş yapmaya gelen insanlar o toprağı çalanlar kadar çürümüştür!

AKEL ve DİSİ’nin dönüşümlü olarak ve uzlaşı içinde yönettiği Kıbrıs Cumhuriyeti’nde halk bütün siyasi partilere tepki göstererek 9 Haziran Avrupa Parlamentosu seçiminde Youtuber ve Tiktok’çu sosyal medya fenomeni Fidias’ı seçti.

9 Haziran’dan beridir siyaset allak bullak. Bütün partiler ne halt edeceğini düşünüyor. “Parti fikri” yok edilemezdir. Ama mevcut partilerin düzeni öfke biriktirdi ve “Fidias”ta patladı!

Bir şarlatan tek başına 71 bin 330 oy alarak “üçüncü parti” oldu.

“Somut durumun somut tahlili” konusunda tarihi boyunca sınıfta kalan AKEL çaresizlikten Tiktok hesabı açtı. Parti kongrelerindeki konuşmaları mı yayınlayacaklar Tiktok’tan? AKEL gençlik örgütü EDON ise “Reels” videoları yayınlamaya başladı!

Bütün mesele Tiktok hesabı mıydı?

Saçmalamayın!

Aceleci davranmak istemedim Fidias konusunda: Faşist, Z kuşağı, zamanın ruhu ve sosyal medyanın gücü diyenler oldu…

Hiçbiri değildir Fidias: Kıbrıs Cumhuriyeti elitinin iflasıdır.

Bugüne kadar içi doldurulmamış ve çürütülmüş bütün sloganların, elitlerin demagojisinin ters tepmesidir.

“Den Sehno” yani “Unutmuyorum” dedi devleti elinde tutan elitler. Bunun üzerinden içi boş bir propaganda yaptılar. Propaganda mücadelenin parçasıdır, mücadele yoksa tek başına propaganda demagojidir.

Kıbrıs Cumhuriyeti işgale karşı üyesi olduğu uluslararası kurumlarda ve haklı olduğu uluslararası hukukta hiçbir mücadele vermedi. Sadece demagoji yaptı!

Kıbrıs Cumhuriyeti elitleri işgal altındaki toprakları unuttular ve silah zoruyla evlerinden sürülen 200.000 mülteciye sırtlarını döndüler. İşgalin bütün oldubittilerini kabullendiler…

İkinci Dünya Savaşı’nda bütün dünyayı kana bulayan Almanların 5’te 1’i evsiz kalırken, 1974 istilasında Kıbrıslı Rumların 3’te 1’i evsiz kaldı…

Bunu unutmak ve unutturmak kolay değildir. AKEL ve DİSİ elitleri unuttu dönüşümlü olarak yönettikleri devletin rantı ve refahı içinde işgali! Unutmayanlar ise çoğunluktadır. Bu yüzden 71 bin 330 kişi içinden ne çıkacağını bilmedikleri bir şarlatana sırf bütün partilere karşı olduğu için oy verdi…

Sonuç mu?

Elitlere tepki göstererek elitlerin yarattığı “canavar”ı seçtiler!

50 senedir işgal altında olan bir ülkede “Kıbrıs sorunu hakkında hiçbir fikrim yok” diyen bir şarlatan ve ona oy veren 71 bin 330 kişilik öfkeyi yaratmak kolay iş değildir.

Kıbrıs Cumhuriyeti elitleri “iki bölgeli iki toplumlu federasyon”u müzakere etmeyi kabul ettiği günden beri işgal edilmiş toprakları unutmayı kabul etti. Mültecilerin insan haklarını unuttular, kayıpların can olduğunu unutup topraktan çıkan kemikleri saydılar, katilleri ise affedip unuttular!

İşte bu politikanın sonucu hiçbir değer yargısı olmayan “Fidias”tır.

20 Temmuz 1974 istilasının yıl dönümünde kayıp yakınlarına hitaben “UNUTUN” dediği an Fidias’ın balonu patladı!

Kayıp yakınları Türk işgalinin 50. yılı anma töreni sırasında Fidias’a giderek destek istedi. Bizi Parlamento’da konuştur, dedi… Fidias kayıp yakınları ile alay ederek “UNUTUN” dedi onlara!

Kayıp yakınlarına “kendini bir şey zannediyor olmalısın”, “kim olduğunu sanıyorsun?”, “AB parlamentosu böyle çalışmaz”, “benim de ailemde kayıp bir kişi var ama etrafta dolaşıp yardım istemiyorum” ve “yetim olan tek kişi sen değilsin” gibi laflar etti…

Cumhuriyet elitleri 50 senede hiçbir değer yargısı olmayan, hiçbir şeye saygısı olmayan ve her şeyi unutmuş “Fidias fenomeni”ni yarattı…

Elitlere duydukları öfkeyle, içinden ne çıkacağını bilmedikleri “sürpriz yumurta” Fidias’a oy veren öfkeliler şimdi daha öfkeli.

Kayıp Yakınları Derneği açıklama yaparak Fidias’a şöyle dedi: “Elli yıl önce insanlar, Avrupa Parlamentosu’nda temsil etme onuruna sahip olduğunuz bu devlet için hayatlarını feda ettiler. Kayıpların annelerinden, kardeşlerinden, eşlerinden ve çocuklarından özür dilemenizi bekliyoruz”…

Çünkü gerçek hayat komik Tiktok videosu değildir!

(30 Temmuz 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author