Aziz Şah – Ucu Ankara’ya dokunmayan her konuyu araştıracak kadar yetkisi vardır polisin ve yargılayacak kadar yetkisi vardır mahkemenin. Ucu Ankara’ya dokunan konular soruşturulamaz…
VARAN-1:
22 Ocak 2018 linçinde yüzlerce Türkiyeli yerleşimci vardı. Yüzlerce yerleşimcinin içinden sadece 9 kişiyi tespit edebilmiş polis…
Lefkoşa’da mahkeme aldığı bir kararla, 22 Ocak 2018 linçi ile ilgili yapılan soruşturmada polis tarafından bulunamayıp, yargı huzuruna getirilemeyen 9 kişinin isim ve soy isimlerinin açıklanmasını emretti.
Mahkeme kime emretti 9 saldırganın kimliklerinin açıklanmasını?
-GKK’ya ve Polis Genel Müdürlüğü’ne!
Asker ve polis ise mahkemenin emrini tanımadı, isimleri açıklamadı…
VARAN-2:
KIB-TEK, Kalkınma Bankası, Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer ve Maliye Bakanı Alişan Şan’ın 2 sigorta şirketinin şikayetçi olmasıyla yurttaş gazeteci Serdinç Maypa’nın tutuklandığı davada Maypa’nın yayınladığı yolsuzluk belgelerinin soruşturulmasını emretti Yargıç Zehra Yalkut Bilgeç…
Mahkeme 22 Ocak saldırganlarının isim ve soy isimlerinin açıklanmasını emrettiği zaman GKK ve ona bağlı Polis bu emri dinlemedi.
Serdinç Maypa’nın davasında ise mahkeme “yolsuzluk belgeleri soruşturulsun” dediğinde GKK ve ona bağlı Polis emri dinledi…
VARAN-1 ve VARAN-2 arasındaki fark nedir?
Mahkeme 22 Ocak saldırganlarının isimlerini açıklayın dediğinde polis neden emri dinlemiyor? Mahkeme “Serdinç Maypa’nın yolsuzluk belgelerini soruşturun” dediğinde nasıl oluyor da emri dinliyor?
Bu arada “mahkeme” sabahın 7’sinde Juju için özel olarak açılmış olan mahkemedir!
Polis Yargıcın emrini dinledi. Maypa’nın tasarrufunda bulunan evrakların incelenmesi ile son olarak Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer tutuklandı…
Sahte belgeden Gürcafer tutuklu. Ondan önce “et de bıçak da bende” diyerek rüşvet kesen “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Özel Kalem”i Türkiyeli yerleşimci Oğuz Köse tutuklandı. Evvelinde de sahte belge ile KKTC’yi dolandırmaktan Adnan Altındağ tutuklandı.
Ucu Ankara’ya dokunmayan her türlü konu soruşturulabiliyor…
Kim demiş burada “hukuk devleti” yok diye?
“KKTC” çerçevesi dışına çıkmadığınız ve Ankara’ya bulaşmadığınız sürece işgal bataklığında “temiz toplum” talep etmek serbest!
22 Ocak davasında polisin mahkeme emrini tanımaması ve Serdinç Maypa davasında polisin emri uygulaması işgal bölgesindeki “oyun alanı”nı gösteriyor.
Peki, bu “yolsuzluk soruşturmaları” başka ne söylüyor?
Kendini burada “kral” zanneden herkese kralın kim olduğunu gösteriyor Ankara!
Türk mafyasının emanetçisi Halil Falyalı da “kral” zannediyordu kendini. Son kullanım tarihi geldi…
Kıbrıs’ta Türk işgalinin en önemli örgütü “Müteahhitler Birliği”nin başkanı Cafer Gürcafer bu hale mi düşecekti?
İşgal rejimi için “son kullanım tarihi” olmayan kimse yoktur!
Ankara’nın kullanacağı “yerli” çok Cafer var…
Emrullah Turanlı’ya ve Cemil Kazancı’ya dokunabilir mi mahkeme? Bulut Akacan’ın babasını kurşunlayan Ulucanlar neden yargılanamadı? Sahte diploma dağıtan “üniversite”nin sahibi MHP Milletvekili Levent Uysal’a da dokunamadı, sabah 7’de Juju için açtırılan mahkeme…
“Yolsuzluk operasyonları”nda tutuklananlara baktığınızda Kıbrıslıları çoğunluk zannedersiniz Kıbrıs’ın işgal bölgesinde. İşte, “yerli” işbirlikçilerin son kullanım tarihi var…
Karava’da gasp edilmiş Rum malı satan Türkiyeli emlakçı Ceyda Çakır’ın videosunu izliyorum.
-Türk lirası borçlanarak 3-5 tane ev alın, diyor. “Türk Lirası borçlan, gelirin döviz olsun” diyor. Sonra da ekliyor kadın: Burada vergi ödemiyorsun, kira geliriyle evin olacak!
Videodaki partneri Yiğit Portakal da diyor ki, “Kıbrıs’ın en güzel tarafı burada herkes yabancı”… Yani, yerli yok!
Burada vergi ödemiyorsun ve herkes yabancı!
Peki, o zaman mahkeme salonları neden “yerli”lerle dolup taşıyor?
Ucu Ankara’ya dokunmadığı sürece her türlü yolsuzluk soruşturulur ve yargılanır kolonide.
Juju için sabah 7’de açtırılan mahkemenin olduğu yerde “hukuk devleti” mi var?
Peki, Cafer Gürcafer’i Rum malı gaspı ve yağmasından Kıbrıs Cumhuriyeti tutuklasaydı “milli kahraman” ilan etmeyecek miydiniz?
Her yerli işbirlikçi, işgalcinin işini gördüğü sürece “milli kahraman”dır!
(1 Ağustos 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
