Aziz Şah – Taşınmaz Mal Komisyonu’nu Ankara hangi misyonla kurdu? İddia edildiği gibi, gerçekten çalışmıyor mu Komisyon? Ya da şöyle sorayım: Çalışsın diye mi kuruldu?
Taşınmaz Mal Komisyonu’nu baş aşağı çevirelim bugün…
Toprakları gasp edilen ve yağmalanan mülteciler akın akın şikayet dosyalatmaya devam ediyor. Tutuklamalar çoğaldıkça işgal bölgesinden homurtular yükselecek: “Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) çalışsaydı böyle olmazdı…”
Alman emlakçı Ewa Künzel’in yargılandığı suçlardan bir tanesi de çalıntı toprak üzerinde satın aldığı 1 adet konuttur. Frau Künzel “haberim yoktu” dedi “bu toprakların çalıntı olduğundan”…
Çalıntı topraklarda konut satın alan Kıbrıslı Türklerin de mi haberi yoktu? 40.000 işgal askerine mi güvendiler, reddedilmiş Annan Planı’na mı? Yoksa TMK’ya mı?
Yarın tutuklamalar yakın çevrenize uzandığında “TMK çalışsaydı böyle olmazdı…” diye homurdanacaksınız!
Hatta TMK’nın çalışmamasından UBP’yi suçlayacaksınız tutuklamalar çoğaldıkça. “Ne biçim milliyetçisiniz” diye milliyetçilik dersi vereceksiniz UBP’ye…
Hatta ve hatta, “Türkiye TMK’ya önceleri para verirdi, sonra ‘Siz ödeyin, Anadolu çocuklarının parasını vermem’ dedi” diyeceksiniz… “Türkiye haklıdır, biz kaynak yaratmalıydık” diyeceksiniz…
Türkiye işgal ettiği toprakları 1975’te o “Anadolu çocukları”na dağıttı… “Anadolu çocukları” da çalıntı toprakları ya satıp parasını yedi ya da parasını Türkiye’ye taşıdı!
Tutuklamalar çoğaldıkça “TMK çalışsaydı böyle olmazdı…” demek yerine sorun Ankara’ya:
-Sizi kurtarmak için mi, kendini kurtarmak için mi kurdu TMK’yı?
Önce şuradan başlayalım: Taşınmaz Mal Komisyonu Kıbrıs’tan önce Türkiye’de kuruldu. Kürtlere karşı yürütülen kirli savaşta zorla yerinden edilen vatandaşlar için…
AİHM tarihinde “zorla yerinden edilme” önemli bir konudur. Mahkemenin ilk pilot kararı İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Polonya’nın doğu sınırının çizilmesi sırasında yerinden edilenlere tazminat ödenmesiyle ilgilidir.
Zorla yerinden edilme ve mülk tahribatı konusu herhalde Kıbrıs’ın işgal bölgesinde ve Filistin’de en alçakça şeklini aldı. İnsanları kovmakla kalmadılar, “İsrail” ve “KKTC”de üstüne villa da kondurdular…
Sonra da “TMK çalışsaydı böyle olmazdı…” diye homurdanırsınız…
TMK sizi değil, Türkiye’yi kurtarmak için kuruldu!
Türkiye’yi 1999’da AB üyeliğine aday gösterdiklerinde Kürt bölgelerindeki ve Kıbrıs’taki zorla yerinden edilme davaları “mesele” oldu!
Kürtlerin ve Kıbrıslıların çektiği acıları “mesele”ye dönüştüren AB üyelik süreciydi. Amaç mağdur edilenler için adalet değildi, -CTP’lilerin çok sevdiği deyimle- “Türkiye’nin önünü açmak”tı.
AİHM, zorla yerinden edilmeyi “Türkiye aleyhinde kitlesel davalara yol açan bir yapısal sorun” olarak nitelendirdi. Böylece yerinden edilmiş Kürtlere tazminat verilmesini sağlayacak Tazminat Kanunu hazırlandı.
Türkiye’deki Tazminat Kanunu’na paralel Kıbrıs’taki TMK oluşturuldu. Hem AİHM zorla yerinden edilmiş Kürtlerin ve Kıbrıslıların “dava yükü”nden kurtulacaktı, hem de Türkiye AB nezdinde puan kazanarak “önü açılacak”tı…
Hem AİHM hem de Türkiye, TC’deki Tazminat Kanunu’nu ve Kıbrıs’taki TMK yasasını “kendini kurtarmak” için destekledi ve çıkardı. AİHM dava yükünden kurtuldu, Türkiye de zaman kazandı…
Kütlerin ve Kıbrıslıların mağduriyetlerinin bir önemi yok AİHM için de!
Diyorsunuz ki, “TMK çalıştırılsaydı…”
Kıbrıs’taki TMK’nın anası Türkiye’deki Tazminat Kanunu’dur.
Zorla yerinden edilen Kürtlerin (Mayıs 2006’da) 195.463 başvurusundan değerlendirmeye alınan 27.011 dosyanın 15.112’si reddedildi.
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde ise “2 Ağustos 2024 itibariyle, Komisyona toplam 7,659 adet başvuru yapılmış ve bunlardan 1,835 tanesi sonuçlandırılmıştır. Başvuranlara mallarının bedeli olarak 464.290.546 Sterlin tazminata karar verilmiştir”… Tazminata karar verildi ama ödenmedi!
Yerinden edilen 200.000 mülteci olduğunu düşünürsek, 192 bin kadar başvuracak kişi var daha…
Türkiye’de yerinden edilen Kürtler için kurulan Komisyon çalıştı mı ki Kıbrıs’taki çalışsın?
20 Temmuz işgalinin 50’nci yılında Erdoğan dedi ki:
-“Mülkiyet konusunda çözümün yegane adresi Taşınmaz Mal Komisyonu’dur”…
Komisyon’un varlık nedeni işgale kalkan olmaktır. Toprak hırsızlığına, kolonizasyona ve savaş suçlarına “meşrulaştırma” zemini sunuyor.
Çalışmıyor mu Komisyon? Çalışıyor, AİHM davalarından Türkiye’yi koruyor!
(4 Ağustos 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
