Aziz Şah – Emlakçıların gazetesi “Gıynık” Simon Aykut hakkında yalan bir haber yaptı cezaevinde “ölüme terk edildi” diye.
“Hiçbir suçu olmadığı halde KKTC’de yatırım yapanlara gözdağı vermek isteyen Rum yönetimince tutsaklaştırılan Simon Aykut” diyor emlakçıların gazetesi. Durun daha…
Akın akın mülteciler şikayete gidiyor: Tapusunu ve gasp edilmiş arazisinin üstüne inşaat yapanın ismi cismi neyse verip şikayetçi oluyor. İş ciddi!
Yeni mülteci şikayetleri işleme girdiğinde “KKTC”de “tutsaklaşacaksınız”!
Son bir defa gidin McDonalds yeyin…
Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarınızı ve kimliklerinizi kendi ellerinizle yakacaksınız!
İşgal bölgesinde sattığınız çalıntı mallarla Portekiz’de okyanusa karşı yediğiniz akşam yemekleri bitti…
Son akşam yemeğini yediniz!
Simon Aykut’un cezaevinde çok zor şartlar altında kaldığı haberini Merkezi Cezaevi anında yalanladı.
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde ne zaman gördünüz bir “kurum”un anında açıklama yaptığını? Yüz kere yazarsınız da cevap alamazsınız!
Yalanlamanın en güzel tarafı şu: Avrupa İşkencenin ve İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Ceza veya Muamelelerin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT) cezaevini düzenli denetlediğini söyledi Cezaevi Müdürü Haris Filippidis.
-Kıbrıs Cumhuriyeti uluslararası sözleşmelere ve kurumlara tabi bir devlettir, dedi Cezaevi Müdürü.
-“İnsan haklarını garanti altına almak için mümkün olan her şeyi yapıyoruz”…
İşgal rejimi ile gerçek bir cumhuriyet arasındaki farktır bu.
***
Ağır Ceza Mahkemesi’nde Alman emlakçının duruşmasını beklerken “Simon Aykut nerde?” diye sormuştum, “ağır top” bir gazeteciye.
Gülümsedi, “Sen bunu soruyorsan bir nedeni vardır” dedi.
-“Aykut polis merkezinin karakolundan cezaevine nakledilmemek için yemek yemeyerek direniyor. Karakol hücresinde kalmak istiyor” dedim.
“Milli kahraman” Aykut’un cezaevine gitmemek için direnmesinin nedeni çok fazla Müslüman tutuklu olmasıydı. Korkuyormuş Müslümanlardan…
Türkiye’nin işgali altında binlerce dönüm Kıbrıslı Rumun arazisinin üstünde “krallık” kuran Aykut, “ben Müslümanlarla aynı hapishanede yatamam” diyor.
Topraklarını yağmaladığı Ortodoks Hristiyanlarla mı yatmayı tercih eder?
Aykut’un avukatının mahkemede “tutuksuz yargılanma” gerekçelerinden biri de buydu:
-“Müslümanlarla aynı hapishanede yatamaz”…
“%99’u Müslüman olan Türkiye”de doğdu Simon Aykut. Doğuştan Türk vatandaşıdır ve ömrü Türkiye’de geçti. Kıbrıs’ın işgal bölgesinde Türkiye’nin idaresi altında gasp edilmiş topraklarda Türklüğünün ayrıcalığıyla milyarlarca Sterlin kazandı. Şimdi toprak hırsızlığından dolayı cezaevinde…
***
Cenevre Konvansiyonu’nda yasaklandığı biçimde, “geri dönüşü olmayacak şekilde işgal edilmiş toprakların statüsünü değiştirmek için” Türkiye’nin kullandığı inşaat şirketlerinden sadece bir tanesidir AFİK Group.
Uluslararası Adalet Divanı “İsrail işgal ettiği topraklardaki yerleşim politikaları ile Cenevre Sözleşmesi’ni ihlal ediyor” diye karar aldı. Kıbrıs’ta ise bu savaş suçunun aparatı AFİK gibi şirketlerdir…
“Bireysel girişimci” ya da “yatırımcı” değildir gasp edilmiş topraklar üzerine inşaat yapan şirketler. Kapitalist ekonominin “inşaat sektörü”nde olan mekanizmalar çalışmıyor işgal bölgesinde. Çin’de ve ABD’de konut balonu patladı son 16 senede… Ama Kıbrıs’ın işgal bölgesinde “konut balonu” hiçbir zaman patlamıyor! Çin ve ABD’den daha mı kudretlidir KKTC?
“Konut balonu” var ama projeler hız kesmiyor. Fiyatlar sterlin bazında yükseliyor. Sanki satmamak için yapıyorlar. Ve 20 senedir “konut balonu” patlamıyor!
Sadece gasp edilmiş Rum arazisine inşaat yapan İngiliz Orams çiftine karşı açılan davadan sonra duraladı ama durmadı!
Alman emlakçı Ewa Künzel ve Türk vatandaşı Simon Aykut’un tutuklanmasından sonra yeni lansmanlar yapılmaya devam ediyor.
Serhat İncirli yazdı, bir grup gazeteciyi AKOL Group gasp edilmiş Rum mallarının üzerine yapılmış konutları göstermek için Dipkarpaz’da misafir etmiş.
-“Karpaz Peninsula’yı gezdik, akabinde Karpaz Peninsula 2 adlı yeni projenin lansmanına katıldık” diyor Serhat İncirli. AKOL’un gasp edilmiş araziler üzerine yaptığı evleri de çok beğenmiş…
Aykut’un tutuklanmasına sevinen müteahhitler de var, onun yerini alacakları için… Sevinebilirsiniz! Mr. Aykut da kendini kral zannederdi.
İşgal rejimi için inşaat kolonizasyonu devam ettiği sürece hiç kimse vazgeçilmez değil…
Simon Aykut haber yaptırdı “Gıynık”a,
-“Şişeye işiyorum ve poşete sıçıyorum” diye…
(11 Ağustos 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
