Bangladeşli işçilere sorun Türk işgalini

Aziz Şah – Ayios Amvrosios’ta (Esentepe) dört Bangladeşli işçi müteahhitten kaçıp yurttaş gazeteci Serdinç Maypa’ya sığındı.

Müteahhitler Birliği’nin onayıyla Kıbrıs’ın işgal bölgesine 2023’ün Eylül’ünde bir şirket tarafından “ön izinli” olarak getirilen Bangladeşli işçiler İskele ve Esentepe’de çalıştırıldılar…

Müteahhit tarafından kaçağa düşürüldüler, pasaportlarına el kondu, günde 12 saat, şirket tarafından yemek verilmeden, tuvalet suyu ile hayatta kaldılar.

Aynı şirket 7-8 ayda 60 kişi getirdi, kişi başı 7’şer binden 420 bin Euro’luk vurgun!

Hangi 60? Her taraf inşaat… Binlerce insan var! Milyonlarca Euro’luk insan ticareti çarkı…

Burada işgal olmasa mümkün müydü böyle bir çark?

Silah zoruyla gasp edilmiş topraklara yapılan sitelerin duvarlarını ören Bangladeşli köleler sizi çok mu şaşırttı?

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde tüm sistemin temeli “toprak hırsızlığı”dır.

Öldürerek ve kovarak Rumların toprağına el koyanların, pasaportuna el koyarak Bangladeşlileri döverek çalıştırmasına mı şaşırdınız?

Hırsızlık toprak üzerinde hukuk düzeni olamaz!

Toprak çalıntı, işçi kaçak, isterse gidip şikayet etsin polise… Kelepçeyi taktıklarında “suçu”nu anlamadan tıkarlar içeriye!

Burada işgal olmasa mümkün müydü böyle bir çark? 

Silah zoruyla gasp edilmiş topraklar üzerinde inşaat yapıp satan müteahhitlere işgal rejimi çok özel bir ayrıcalık tanıdı: İşgal bölgesinde yürürlükte olan İŞ YASASI’na aykırı olarak “yurtdışından işçi getirme” yetkisi verildi Müteahhitler Birliği’ne!

Serdinç Maypa’ya sığınan dört Bangladeşli’nin mağduriyetinin nedeni işgal rejiminin kendi İŞ YASASI’na uymamasıdır.

22/1992 Sayılı İş Yasası’nın 61. Maddesi’ne göre; “İşçilere iş bulmak, işveren ve işlere işçi bulmak için, kazanç amacı ile olsun veya olmasın bu alanda faaliyet göstermek, çalışmak veya büro açılmak yasaktır”…

-“Bu konuda tek yetkili, yasal mevzuat gereği, KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’dır”…

Bu yasaya aykırı olarak, büro açıp işçi getiriyorlar Bangladeş’ten, Pakistan’dan ve nice Asya ve Afrika ülkesinden; yetkisini de Müteahhitler Birliği veriyor!

“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı” işçi getirme konusundaki yetkisini Müteahhitler Birliği’ne devretti.

“Devlet” kendi yetkisini bir patron örgütü olan Müteahhitler Birliği’ne neden devreder?

Burada işgal olmasa mümkün müydü böyle bir çark? 

Kişi başı 7’şer bin Euro alarak insan ticareti yapma yetkisi nasıl verilmiş müteahhitlere?

Hasan Taçoy ile Cafer Gürcafer protokol imzalamış…

Burada gerçek bir hukuk devleti olsa, sorulması gereken soru şudur: Yasaya aykırı olan protokol yasanın yerine nasıl geçer?

Yasaya uyulsa teminat ödenmesi, çalışma ve sağlık koşullarının denetlenmesi gerekir. Bu da müteahhitler için masraf demektir. Kişi başı 7’şer bin Euro alıp insan ticareti yapmak varken, bankaya teminat mı yatıracak toprak hırsızları?

Burada işgal olmasa mümkün müydü böyle bir çark? 

Çalıntı toprak üzerinde hukuk düzeni olmaz…

Çalıntı toprağa milyarlarca Sterlinlik siteler yaparlar…

Sitede çalışan işçileri 7’şer bin Euro’ya getirip, pasaportlarına el koyup, tuvalet suyu içirirler…

Milyar sterlinlik sitenin kanalizasyonunu denize akıtırlar. İnsan sağlığı mı, canınız cehenneme!

Çevre yasası mı, burada yasa işgaldir!

Tarımsal arazi mi, orman arazisi mi, kıyı şeridi mi?

-“…Ne emirname, ne imar planı… Biz sizin arkanızdayız. Bu işi bir an evvel hallederiz, hayat devam ediyor. Biz kendi kendimize engel koyamayız”…

İş Yasası mı? Kişi başı 7’şer bin Euro almak varken, ne yasası!

-İşiniz bitince de salın arabölgeye, Kıbrıs Cumhuriyeti düşünsün!

Ne demişti Cafer Gürcafer?

-“Purnara Mülteci Kampı’ndaki kişilerin büyük bir çoğunluğu, kuzeye getirilen işçilerden oluşuyor”…

Toprak çalıntı ve işçiler köle olduğu için ucuz geliyor yabancılara Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki konutlar…

Tarih öncesi köpekler havlıyor.

Trikomo ve Ayios Amvrosios’ta işgal edilmiş topraklar üzerine Bangladeşli köleler siteler inşa ediyor…

Biz toprağın kölesi, Bangladeşliler müteahhidin kölesi…

Kıbrıs Cumhuriyeti irade gösterip toprak hırsızı müteahhitleri tutuklasa tüm köleler özgürleşecek!

(15 Ağustos 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author