Sıradaki gaspçı gelsin!

Aziz Şah – Bir gaspçı daha tutuklandı, bu defa Baf Havalimanı’ndan Avrupa’ya giderken…

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde çalıntı mal satıp Avrupa’daki huzurlu evlerine dönüyorlar!

Avrupa Birliği’nin Kıbrıs politikasını görüyoruz burada…

AB vatandaşları doğrudan doğruya Türkiye’nin Kıbrıs’ta işlediği savaş suçlarının ortağıdır. Rum malı gaspına karışan vatandaşlarının suçundan sorumlu değil mi devletler?

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin basiretsiz ve korkak liderliğinin vatanımızın kurtuluşuna dair hiçbir planı yok, Erdoğan’a müzakere masasına gelmesi için yalvarmaktan başka!

Hristodulidis kasabın bıçağını yalıyor. ABD’nin ne kadar önemli bir müttefik olduğunu anlatırken ABD merkezli DND Homes Kıbrıs’ın işgal bölgesine 30.000 konut yapacağını ilan ediyor!

AB’nin beyni olan Almanya’da birçok emlak şirketi gasp edilmiş Rum arazileri üzerine yapılan konutları satıyor!

Henüz milliyetini bilmediğimiz bir gaspçı daha tutuklandı Baf’tan Avrupa’daki evine dönerken…

Karavas’da Rum malını satıp parayı cebe indirmiş, Avrupa’daki huzurlu yuvasına dönüyor. Bize de bir “Taşınmaz Mal Komisyonu dosyası” bırakıyor…

Peki, elde ettikleri kara parayı Avrupa’ya nasıl transfer ediyorlar? AB kara para da aklıyor!

Ewa Künzel’in durumu da tam olarak böyleydi. Kıbrıs’ın işgal bölgesinde başkasına ait gasp edilmiş mallardan komisyonunu alıp Almanya’daki huzurlu evine dönüyordu…

Frau Künzel’in duruşmasında tanıştığım “ağır top” gazetecilerden biri “Bataklığı sinekleri tutuklayarak kurutamazsın!” diyerek,

-“Oramsların evi yıkıldı mı?” diye sormuştu…

İtiraz ettim ona, “Oramslar gitti, bir süre yağma durdu ama hukuk mücadelesinin arkası gelmedi” diye.

5 tane konut satan Ewa Künzel tutuklandı, onun sattığı konutları yapan Kıbrıslı Türk müteahhide hiçbir şey olmadı!

Peki, müteahhitlerin tutuklanmasını ister misiniz?

Müteahhitlerin denize akıttığı boklar yüzünden Girne’de girecek plaj kalmadı. Ama bir tane müteahhit tutuklansa “milli kahraman” ilan edersiniz, çünkü siz bokta yaşamayı seviyorsunuz…

1974’te işgalci Türk ordusunun toprağından kovduğu Kıbrıslı Rumun Karavas’da arazisinin üzerine inşaat yapıp sattılar.

Karavas’lı mülteci de gidip şikayetçi oldu.

Bundan rahatsız mı oldunuz?

Baf’taki son tutuklama aynen böyle oldu!

Alışın, çünkü mülteci şikayetleriyle çok tutuklama olacak!

Silah zoruyla Karavas’da Lapta’da Ayrini’de Bellapais’te Ayyorgi’de Epiktitos’ta Klepni’de Ayios Amvrosios’ta malları gasp edilen yerlilerin gaspçılardan şikayetçi olmasından rahatsız mısınız?

Gasptan değil, hakkını arayandan rahatsızsınız demek…  

Türk ordusu tarafından 1974’te silah zoruyla topraklarından kovulan 200.000 mülteci ve onların soyundan gelenler akın akın ve teker teker şikayete gidiyorlar.

Simon Aykut’tan şikayetçi olup tutuklatan kişilerin bazıları AFİK Group tarafından toprağı yağmalanan Trikomo’lu mültecilerdi.

Frankfurt-Larnaka uçağında “işgal bölgesinde emlakçılık yapıyorum” diyerek kendi kendini ihbar eden Ewa Künzel’den de Ayios Amvrosios’taki toprakları Kayim Group tarafından yağmalanan mülteciler şikayetçi oldu.

Şimdi de Baf Havalimanı’nda 25 yaşında bir gaspçı tutuklandı. Ondan da Karavas’lı bir mülteci şikayetçi oldu…

En başından beri net bir şekilde yazıyorum: Tutuklamalar 1974’te Türk ordusunun evlerinden kovduğu mültecilerin şikayetleriyle gerçekleşiyor.

-“Kıbrıs Cumhuriyeti liste yaptı, tutukluyor” diye şikayet edenler, “Bizimkiler de izliyor” deyip Ersin Tatar’ı, Tahsin Ertuğruloğlu’nu, Ünal Üstel’i eleştirdiğini zannediyor…

Ne bekliyorsunuz Tatar’dan?

-“Başkomutan” olarak Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nin bombalanması için emir mi versin?

Sahte dışişleri bakanı Ertuğruloğlu’ndan ne bekliyorsunuz?

-BM nezdinde girişim mi başlatsın daha kolay hırsızlık yapabilmeniz için?

Peki, Ünal Üstel ne yapsın?

-İşgal bölgesine alışverişe gelen Rumları tutuklaması için polise emir mi versin?

“Ellerindeki listelerle tek tek tutukluyorlar, bizimkiler da seyreder” diye homurdanıyorsunuz…

Keşke müteahhitler ve emlakçılar için bir tutuklama listesi olsaydı!

Yağmalanan her toprak parçasının esiriyiz…

Kıbrıslı Türk toplumu gasp edilmiş toprağı geri vermemek için yok olan bir ahalidir.  

Siz kendi kendinize “ganimetçi” ve içinde yaşadığınız rejime “ganimet düzeni” diyorsunuz.

Kıbrıs Cumhuriyeti 303A Ceza Yasası da size “gaspçı” diyor…

Siz kendinize “ganimetçi” diyorsunuz, Kıbrıs Cumhuriyeti de size “gaspçı” diyor!

Ganimetçi ile gaspçı aynı anlama gelir.

Neden rahatsız oluyorsunuz bundan?

(16 Ağustos 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author