Aziz Şah – İşgal bölgesine yerleşen Rusların tartışma sayfalarından birinde 600-700 bin Sterlin verip aldığı villasında 8-10 saat elektriği kesilen Rus isyan etti:
-“Yeter artık, bağlanacaksanız şu Türkiye’ye bağlanın da elektriği Türkiye’den alın… Ama Türkiye’ye bağlanırsanız AB pasaportlarını kaybedeceğiniz için, ona da karşısınız!”
Elin Rus’u iki günde çözdü vaziyeti: Hem kuzey sizin, hem de güneye ortaksınız…
Sahi, son kesintilerde neden kimse çıkıp da “Kıbrıs Cumhuriyeti Elektrik Kurumu’nun %30’u bizimdir” demedi?
***
Kıbrıs’ın en etkili kalemlerinden Phileleftheros Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aristos Mihailidis de aynı tespiti yapmıştı:
-“İki devletli bir çözüm kabul edilirse Kıbrıslı Türkler kendilerine ne olacağını merak etmiyorlar mı? AB’nin ‘KKTC’yi otomatik olarak saflarına kabul edeceğine inanıyorlar mı? ‘KKTC’ vatandaşlıkları yasallaştırılırsa Kıbrıs Cumhuriyeti ve AB vatandaşlıklarını kaybedecekler mi?”
***
Rus soruyor size: Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu mu, Teknecik mi?
Teknecik’i Türkiye alsın hurdacıya satsın ama Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportları sizde kalsın değil mi?
Pasaport cepte olsa da İtalya’da kahvaltı, Paris’te akşam yemeği yok!
Ya gasp edip sattığınız Rum malının sahibi sizden şikayetçi olduysa…
Akşam yemeğini Lefkoşa Merkezi Karakolu’nda yersiniz, kahvaltıyı da Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde croissant ve espresso ile yaparsınız…
Hade gene iyisiniz muhterem gaspçılar: Fransız böreği, İtalyan kahvesi!
***
Omorfo ovasından Karpaz’a kadar Türkiyeli yerleşimcilere “kırsal kesim arsası” adı altında gasp edilmiş Rum arazileri dağıtılıyor askerin uygun gördüğü yerlerde uygun gördüğü kişilere! Kimsenin buna itirazı yok değil mi? Belki size de verirler Maria’nın malından!
100 tane yerleşimciye toprak dağıtırlarken araya 3 tane Kıbrıslı katıp şirin görünürler!
Dağıtılan her metre kare çalıntı toprağın bedelini biz ödedik, ödüyoruz ve ödeyeceğiz…
Ödediğimiz bedellerden bir tanesi de Teknecik’tir!
Neden mahkumuz Teknecik gibi çağdışı bir santrale?
Çünkü işgali altında çağdaş bir sisteme izin vermez Türkiye!
Özgür bölgede elektriğin %42’si fotovoltaik (güneş enerjisi) panellerden ve rüzgâr türbinlerinden elde edilirken, işgal bölgesinde 1987-91 arasında sömürge valisi olarak görev yapan Ertuğrul Kumcuoğlu’nun kurduğu Teknecik ile 2000’den beridir tekel olan sömürgeci AKSA var!
***
Parasını ödedik, Teknecik santralini kurdu Ankara. Bedelini de ödüyoruz…
Teknecik’i işgalci neden kurdu?
İşgal Valisi Ertuğrul Kumcuoğlu anılarında anlatıyor:
-“1987 yılı itibarıyla Kıbrıs’ta 1974 öncesi var olan elektrik dağıtım şebekesi aynen devam ediyordu. KKTC’nin elektrik ihtiyacı esas itibarıyla, biri 30 diğeri 15 MW gücünde iki gaz türbini vasıtasıyla sağlanıyordu. Ama zaten ömrünü tamamlamak üzere olan bu iki santralin üretimi yıllar içinde ihtiyacı karşılamadığından kalan kısım mevcut birleşik şebeke üzerinden Rum tarafından alınıyordu. Bunun için de karşı taraf herhangi bir bedel talep etmiyordu. Belli ki bazı önemli konularda Kuzey’i kendilerine bağımlı tutmakta yarar görüyorlardı”…
Teknecik Santrali’nin Ankara açısından misyonu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuzeydeki toprakları ile bağını kesmekti. Bu misyonunu tamamladı Teknecik. Şimdi sıra KIB-TEK’in üretim ve dağıtımdan tamamen koparılmasında…
Bunun planı da 14 sene önce yapıldı: 2010-2012 Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü KIB-TEK’e kamu yatırımı yapılmasını YASAKLADI:
-“Kamu eliyle yeni elektrik üretim santrali yapılmayacak, ortaya çıkan ihtiyaç Kamu Özel İşbirliği modeliyle karşılanacaktır. Elektrik şebekesi Türkiye enterkonnekte sistemine bağlanacaktır”…
TC Sömürge Valiliği’nin “2010-12 Kamunun Etkinliğinin ve Özel Sektörün Rekabet Gücünün Artırılması” raporunda ise şöyle deniyor:
“KIB-TEK Konusunda Alınması Gerekli Tedbirler:
-Elektrik piyasası düzenlenmeli, iletim hatları devlette kalacak şekilde üretim ve dağıtım özelleştirilmelidir”…
Bakın, içinde Ünal Üstel ve Juju geçmeyen bir elektrik yazısı yazdım. Çünkü “sömürgecilik bir sistemdir” der Jean Paul Sartre!
***
Rus yapmış analizini: Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunu kaybetmemek için Türkiye’ye ilhak olmak istemiyorsunuz, bu yüzden elektrik yok!
Ne diyorduk:
Ya Kıbrıs Cumhuriyeti ya Türkiye; ortası yok!
(18 Ağustos 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
