“Akdeniz ormanlarının bu özelliği var. Yanıyorlar ve yenileniyorlar…”

Kıbrıs Haber Ajansına (KHA) konuşan ormancı-çevre bilimci Savvas Kartanas, orman yangınlarının ardından ormanların yenilenmesi/restorasyonu hakkında önemli bilgiler paylaştı. Orman Dairesinde orman görevlisi olan Kartanas, Akdeniz ormanlarının “yandığını ve yenilendiğini” ancak bunun için yangının şiddetli olmaması gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde, ormanın eski hâline getirilmesi için insan müdahalesi gerekeceğini belirten Kartanas, yangından sonra bir ormanın doğal olarak nasıl iyileştiğini anlattı.

Kartanas, genellikle bir yangından sonra, gelecek nesil ağaçlara tohum verecek ve doğal yenilenmenin kendi kendine ilerlemesini sağlayacak bazı tohum ağaçlarının geride kaldığını belirterek “Eğer yıkım çok büyükse ya tohumlarla ya da ağaçlandırmayla biz yardımcı olmalıyız” dedi.

Uzman, tohumların ilk yağmurlardan hemen önce atılması gerektiğini, böylece filizlenip ilk nesli oluşturacağını kaydetti.

Konuyla ilgili bir soru üzerine, genellikle ağaçlandırma veya tohum ekmeden önce yanmış toprağın herhangi bir işleme gerektirmediğini, ancak bunun arazinin eğimine bağlı olduğunu söyledi. “Eğer arazinin eğimi büyükse, suyu tutmak için bazı teraslar veya hendekler yapmak amacıyla mekanik araçlarla müdahale edebiliriz” dedi.

Yangın hasarının büyük olmadığı durumlarda, ormanın yenilenme sürecinin, fazla talepkâr olmayan ve toprağı kaplayıp bir sonraki nesli, yani daha uzun çalıları, ardından bazı alçak ağaçları karşılamak için hazırlayan öncü türlerle (çalılar, dikenler vb.) başladığını ifade eden yetkili, “böylece yavaş yavaş orman yeniden oluşacaktır” diye ekledi.

“Akdeniz ormanlarının bu özelliği var. Yanıyorlar ve yenileniyorlar, yeter ki yangın çok şiddetli olmasın, oluşacak yıkım çok büyük olmasın, çünkü o zaman insan müdahale etmek zorunda kalacak” diyen Kartanas, Akdeniz ormanlarında “yangının bir bakıma dost” kabul edildiğini, çünkü şiddetinin topraktaki tohumları yok etmediği ve doğal yenilenmeyi sağlayacak tohum ağaçlarını geride bıraktığı sürece faydalı olduğunu sözlerine ekledi.

Kartanas, bir ormanın yeniden şekillenmesinin yaklaşık 20-25 yıl sürdüğünü belirterek, “Büyük ağaçlar olmayacak, 8-10 metre civarında küçük ağaçlar olacak. Ancak iklim değişikliği nedeniyle son yıllarda yangından öncekiyle aynı ormanı elde etmenin kolay olmadığını görüyoruz. Ağaçlar daha alçakta, daha cılız olacak. Geri dönecek ama aynı ölçüde değil” dedi.

Ağaçlandırma koşullarına gelince, yangının geniş alanları yaktığı durumlarda ekonomik maliyetin yüksek olması nedeniyle bunun o kadar basit olmadığını söyledi. Kademeli olarak yapılması için bir plan hazırlanabileceğini belirterek, her durumda bir planlama olması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, aynı türlerin dikilmesinin her zaman en doğru şey olmadığını da sözlerine ekledi. “Özellikle Akdeniz ormanlarında iklimin değiştiğini, sıcaklıkların değiştiğini ve çamların çok kolay yanması ve neden oldukları yangınların şiddetli olması, kolay kolay durmaması nedeniyle uygun olmadığını görüyoruz.” Kıbrıs Orman Dairesi’nin nadiren çam diktiğini belirterek, “Yangınlardan sonra, kolay yanmayan keçiboynuzu, zeytin, selvi dikmeyi tercih ediyor. Faunaya yardımcı olmak için bazı çalılar dikebilir. Çamdan kaçınıyor çünkü çok kolay yanan reçineyle dolu olduğunu biliyor” dedi.

Fauna ile ilgili olarak, hayvanların ne yazık ki kesinlikle zarar gördüğünü belirterek, “Ya ölüyorlar ya da komşu bölgelere göç ediyorlar” diyen yetkili, bununla birlikte, “Kıbrıs’ta son yıllarda gördüğümüz yangınlardan elde edilen kanıtlara göre, yaklaşık 6-8 yıl sonra, fauna genellikle yangın öncesine göre daha da fazla sayıda artıyor” diye ekledi. Bu hızlı artış, öncü türlerin, çalıların vb. hayvanlar için besin kaynağı olmasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla, eskiden sadece çam ormanı olan ve bir yerlerde küçük bir çayır bulunan yerde, şimdi tüm alan bir çayır ve hayvanlar için besin kaynağı haline geliyor. (KHA)

About the author