Kıbrıs Cumhuriyeti’ni çocuklarınızdan çaldınız!

Aziz Şah – Birkaç gün önce acile gittim kulak ağrısıyla…

Salondaki tek Kıbrıslı olarak askerleri ve yerleşimcileri bekledikten sonra içeriye girdim.

Nalbantoğlu yarı-askeri hastane gibidir. 50 sene Kıbrıs’ı işgal edip kendine bir askeri hastane yapmadı Türkiye!

Kostas Katsellis’in Girne’sine askeri hastane yapıyorlarmış 50’nci senede…

Neyse, askerler ve yerleşimcilerden sonra içeriye girdim…

-Kulağım ağrır, deyince…

-Kulağa bakacak alet edavat yok, dedi doktor.

Sıyır, dedi pantolonu. Bir ağrı kesici vurdu hemşire…

***

Dün annemi hastaneye götürdüm. Kayıt yaptırmak için 1 saattan fazla sıra bekledikten sonra bilgisayar sistemi çökmüş Nalbantoğlu’nun. Kayıt yapamıyorlar ve doktorlar da hasta bakamıyor, çünkü ilaç ve tahlil yazamıyor…

Sizin neyinize bilgisayar sistemi! Eskiden renkli kartoncuklar vardı, üstüne hastanın tıbbi geçmişini yazarlardı. Ora dönün geri…

Bir saat da bozulan bilgisayar sisteminin gelmesini bekledikten sonra, hade dedim anneme, yörü da başka gün gelirik, ne da olsa hancıyık…

-Ağır Ceza Mahkemesi’nde Karavas’da gasp edilmiş mal satan hırsızın davası var, mahkemeye gidecem!

***

Nalbantoğlu’ndan çıktım Külliye inşaatı için darmadağın edilmiş LefkoşE’nin içinden geçtim…

Bazıları zanneder Mehmet Harmancı altyapı çalışması yapar. Yol kenarlarındaki tabellaları okumaktan acizdir insanımız:

-“TC Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi” yazar her yerde…

Eski adıyla “Yardım Heyeti”, İngiliz’in “Colonial Office”i gibi…

Lefkoşa’nın göbeğinde Önder Market’in karşısında mütevazı eski bir Lefkoşa evinin kapısında “TC Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi” yazar. Oradan yürütülür Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki bütün projeler…

“Yardım Heyeti”ne Ankara’dan atanan bürokratlar yönetir koloniyi.

1974’te Türk ordusunun silah zoruyla evlerinden attığı 200.000 Kıbrıslı Rumun yerine Türkiye’den nüfus taşınması ve iskân edilmesi de YARDIM HEYETİ tarafından yürütüldü. TC Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu YARDIM HEYETİ üzerinden yürüttü yerleşimci nüfus kolonizasyonunu.

Tayyip Erdoğan devasa bir Külliye yaptırınca boru döşemeye mecbur kaldı YARDIM HEYETİ… Kanlıdere’ye mi akıtacaklardı kanalizasyonu?

***

Nalbantoğlu’dan çıkıp Külliye şantiyesine dönüşen LefkoşE’de aylardır “altyapı çalışması yapıyoruz” diyerek kapattıkları Dereboyu’ndan geçtim.

Aylarca kazdılar, ne yaptılarsa yaptılar. Sonra da yamaladılar!

Kıbrıs’ın özgür bölgesinde bir gün tanık oldum: Sabah Ledra Palace’dan geçerken belediye işçileri katranı sökerdi, akşama ben dönerken yol yapılmışıdı.

İşgal bölgesinde Dereboyu’nu aylarca kapattılar, kazdılar, sonra da yama attılar!

Çünkü LefkoşE’de belediye başkanı yoktur, Yardım Heyeti vardır…

***

Ledra Palace’tan geçip Kaza Mahkemesi’ne gittim…

Kıbrıslı bir Türkün gasp ettiği Karavas’taki Rum evini ve arazisini 3.500.000 Sterlin’e satan İsrailli emlakçı bir Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı ile evli olduğu için çok ağır teminat şartlarına bağlanarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Simon Aykut ve Ewa Künzel’e dediği gibi “Kıbrıs’la bağınız yoktur, giderseniz gelmezsiniz” demedi yargıç.

Her gün polis karakolunda imza atacak, eşinin 33 bin Euro değerindeki arabasına el koyuldu, 50 bin Euro şahsi, 9 bin Euro nakdi teminat, işgal bölgesine geçişi yasak, pasaportlarını da verdi. Gözümle gördüm…

Bir Kıbrıslı Türk’ün gasp ettiği Rum evini satmanın 25 yaşındaki emlakçıya bedeli bu!

Daha 7 yıl yatarı var…

***

1974’ten önce yapıldı Nalbantoğlu Hastanesi. Eminim ki 50 sene önce kulağın içine bakacak alet vardı hastanenin acilinde.

2024’te kulaktaki iltihaba bakacak alet edavat yok diyor Doktor!

Kıbrıs Cumhuriyeti’ni terk ettiniz. “Kıbrıs sorunu”nun çözümü çok basittir: Çalıntı toprakları sahibine iade edeceksiniz ve bir Devletimiz olacak.

Sosyal güvenliğimizden, insan haklarımızdan, sağlık hakkımızdan sorumlu bir Devlet…

Çalıntı toprakları geri vermemek için yok olmayı kabul etti Kıbrıslı Türk toplumu…

Sus payı olarak size verilen toprakları satarak bugüne kadar devletsiz yaşadınız…

Çalıntı toprak sata sata bitecek, elde ettiğiniz kara para da bitecek. Geride sadece terk ettiğiniz Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti kalacak…

Siz, Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti’ni çocuklarınızdan çaldınız!

(21 Ağustos 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author