Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığınızdan feragat edecek misiniz?

Aziz Şah – “Ya Kıbrıs Cumhuriyeti ya Türkiye” derken bunu anlatıyorduk…

Ortası yok. Üçüncü bir seçenek yok!

Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığı tehdit altındadır. Bu doğrudan doğruya Türkiye’nin politikasıdır.

Türkiye üye olmadığı ve hiçbir zaman üye olamayacağı Avrupa Birliği’nin vatandaşı olarak Kıbrıslı Türkleri görmek istemez.

Mümtaz Soysal, Erol Manisalı ve Yiğit Bulut gibi birbirine zıt siyasi figürler bunu defalarca söyledi: Türkiye’nin üye olmadığı AB’de Kıbrıslı Türklerin yeri yoktur.

***

Türkiye’nin AB’ye üye olamayacak olması kültürel-dinsel bir nedenden kaynaklanmıyor. Ekonomisi tıkırında, çok çağdaş, demokratik, yargı bağımsızlığı olan bir ülke olsaydı da içlerine almazlardı.

Emperyalizm için Türkiye “too big to fail” (batamayacak kadar büyük) denilen ülkelerdendir, batarsa zincir kopar. Bu yüzden muhafaza edilmelidir…

87 milyon nüfusuyla koca bir pazar, ucuz işgücü, mültecilere set ve Soros’un “en iyi ihraç malı ordusudur” dediği paha biçilemez bir değerdir Türkiye.

Tam da bu yüzden Türkiye’yi alacakları kadar içeriye aldılar: Gümrük Birliği üyeliği AB üyeliğinde son duraktır.

Bir ülke AB’ye üye olacağında uyum süreci tamamlanır, en son Gümrük Birliği’ne üye olur. Türkiye’yi ise uyum süreci olmadan Gümrük Birliği’ne alıp üyelik sürecini bitirdiler.

***

Türkiye Cumhuriyeti 24 Şubat 1995’te Tansu Çiller’in imzaladığı anlaşmayla Kıbrıslı Türkler dışarıda kalacak şekilde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB’ye girişine onay verdi “Garantör” olarak!

Mümtaz Soysal ve Erol Manisalı gibi Kemalistler “Türkiye’nin olmadığı bir AB’de Kıbrıslı Türkler olamaz” diyordu o zamanlar…

TC, kendisinin olmadığı AB’de Kıbrıslı Türkleri görmek istemez.

Omurgasız Kıbrıslı Türk “aydınlar”ı şöyle düşünür: Türkiye neden karşı olsun ki Kıbrıslı Türklerin AB’nin parçası olmasına? AB kurumlarında Kıbrıslı Türkler yer alsa Türkiye aleyhinde alınacak kararlara muhalefet eder. (Tam da Niyazi Kızılyürek’in yaptığı gibi!) Türkiye Kıbrıslı Türkleri AB içinde “uzantı” olarak kullanabilir.

Bunun için de Bulgaristan’da ve Almanya’da Ankara’nın kurdurduğu DOST ve DAVA partilerini örnek gösterirler…

***

Alemin akıllısı siz! 2017’de Die Welt gazetesinin Brüksel muhabiri Ankara’nın Kıbrıslı Türkleri maşa olarak kullanabileceği konusunda bir uyarı kaleme almıştı…

22 Ağustos 2017 tarihli yazımda mealen aktarmıştım:

-“Die Welt’in Brüksel muhabiri Avrupa Parlamentosu’ndeki koridor fısıltılarından bir haber derledi: Şu Kıbrıslı Türkler güvenilmezdir, ipleri Türkiye’nin elindedir, aman ha içimize Truva Atı gibi girmesinler”…

Brüksel’de Kıbrıslı Türklerin Truva Atı olarak görülmelerinin nedeni Ankara’nın “dönüşümlü başkanlık” talebiydi.

Düşünün AB Konseyi Dönem Başkanı Ersin Tatar olmuş…

***

Kendinizi çok akıllı zannedersiniz ama akıllı değil sahtekârsınız…

Hayatınızdaki tek hakikat Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığınızdır!

Bu sahtekârlığınız yüzünden Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığını da kaybedeceksiniz…

***

2017 yılında Erdoğan’ın başdanışmanı Yiğit Bulut şöyle demişti:

-“Kıbrıs adasına Avrupa Birliği Bayrağı çekip schengen vizesi ile mi gideceğiz Kıbrıs’a… KKTC Türkiye’nin denizaşırı bir vilayetidir”…

Mümtaz Soysal ve Erol Manisalı da aynısını söylemişti: Kıbrıslı Türkler, Türkiye’nin üyesi olmadığı AB’ye giremez!

Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığımız Türk sömürgeciliğinin hedefidir. Yalnızca toprak değil, Kıbrıslı Türklerin vatandaşlığı da pazarlık konusudur…

Bugüne kadar dişe gelen tek bir laf etmemiş olan Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos bile sonunda, “İki devletli yaklaşım, Kıbrıslı Türklerin Avrupa vatandaşlıkları ve bununla birlikte gelen çok sayıda faydanın otomatik olarak kaybedilmesi anlamına gelecektir” dedi.

Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik 16 Temmuz 2021’de “Cumhuriyet” gazetesinde bir yazı kaleme aldı. Kıbrıs’ta atılması gereken 7 adımı sıraladı. Bunlar bir bir uygulandı ve uygulanmaktadır 3 senedir!

7’nci madde “Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarının terk edilmesi”dir.

Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığını yitirmesi taksim-ilhak-istirdat politikasının parçasıdır.

Kıbrıslı Türkler yurttaş olduğu sürece “Kıbrıs Cumhuriyeti 1964 ya da 1974’te yıkıldı” sözü de temelsizdir. Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmak için de Kıbrıslı Türklerin yurttaşlığını sona erdirmek gerekir.

(27 Ağustos 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author