Aziz Şah – BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Holguin Kıbrıslılara yazdığı açık mektubunda şöyle demişti:
-“Geçmişte beklentileri karşılamayan ve daha büyük anlaşmazlıklara ve hayal kırıklıklarına yol açan çözümlerden uzaklaşmak önemlidir. Şimdi, farklı düşünmemiz gerekiyor”…
Holguin’in mektubunda iki kavram hiç geçmez: “BM parametreleri” ve “federasyon”…
50 senedir içinde “iki bölgeli iki toplumlu federasyon”a atıfta bulunulmayan tek BM belgesi olabilir Holguin’in mektubu.
***
Görüşmeler bir an önce başlasın diye yalvaran Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğinin pişman olacağı bir sürece giriyoruz.
Liderliğin tek bir önceliği var: Devleti olduğu gibi muhafaza etmek. Topraklarının yarısı işgal edilmiş bir devleti olduğu gibi nasıl muhafaza edebilirsiniz?
-İşgal edilmiş topraklardan vazgeçtiğinizi açıklamadan vazgeçerek!
Çünkü silah zoruyla gasp edilmiş topraklardan vazgeçtiklerini açıklayamazlar…
Kıbrıs Cumhuriyeti eliti buradan bakıyor meseleye: Neyi muhafaza etmemiz gerekiyor?
Girne’den, Omorfo’dan, Karpaz’dan, Mağusa’dan, Trikomo’dan vazgeçtiler, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yarattığı zenginliği muhafaza etmek için…
Peki, siz Kıbrıs Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği vatandaşlığından vazgeçmeye hazır mısınız?
***
Cyprus Mail gazetesinin henüz yalanlanmayan iddiası Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlıklarını kaybedeceğini gösteriyor.
Cyprus Mail’in iddiasına göre müzakereler eğer “Rum tarafı yüzünden” başarısızlığa uğrarsa “3-D” formülü, “Türk tarafı yüzünden” başarısızlığa uğrarsa “3-T” formülü uygulanacak…
Misal: Türkiye’nin işgal ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının yüzde kaçı gaspçılarda kalsın, yüzde kaçı esas sahibine iade edilsin diye “pazarlık” yapılacak!
“Uzlaşmaz” olan da malı gasp edilen Kıbrıslı Rum mülteci olacak!
Bu durumda “Müzakereler Rum tarafı yüzünden başarısız olduğu için” yaptırım uygulanacak…
Masa “Türk tarafı yüzünden” çökerse, bu defa Kıbrıs Cumhuriyeti’ne “Tek Egemenlik, Tek Vatandaşlık, Tek Uluslararası Kişilik” verilecek. Aslında bir şey verilmiş olmayacak, çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti bunlara sahiptir…
Adanın tek temsiliyet hakkı Kıbrıs Cumhuriyeti’nindir!
Masa Rum tarafı yüzünden çökerse KKTC’ye “Doğrudan Ticaret, Doğrudan Uçuş ve Doğrudan Temas” başlayacak. Yani KKTC tanınma olmadan tanınmış olacak…
Cyprus Mail’in “BM’nin yeni planı” dediği formül KKTC’ye statü kazandırılmasıdır!
İşin aslı, “3-D” ve “3-T” formülleri yeni değildir…
“3-T” federasyon çatısı altında “Tek Egemenlik, Tek Vatandaşlık, Tek Uluslararası Kişilik” BM parametrelerinden bir tanesi idi.
Şimdi “Tek Egemenlik, Tek Vatandaşlık, Tek Uluslararası Kişilik” tartışmaya açılıyor. Bu da Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığını yitirmesine giden ilk adımdır…
Kıbrıslı Türkleri bu gidişle Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığından yaptığı planlarla BM atacak!
“3-D” ise 30 senedir masaya üç kez getirilen bir öneridir: “Doğrudan Ticaret, Doğrudan Uçuş ve Doğrudan Temas” önerisi 1993’te Denktaş’a, 2006’da Talat’a, 2021’de Tatar’a yapıldı Kapalı Maraş’ın iadesi karşılığında!
***
Cyprus Mail’in iddiası önemlidir:
Birincisi, 50 senedir “BM parametresi” dedikleri “Tek Egemenlik, Tek Vatandaşlık, Tek Uluslararası Kişilik” tartışmaya açılıyor.
İkincisi, 30 senedir “Maraş’ı sahiplerine iade edin, doğrudan uçuşlar ve ticaret Mağusa ve Ercan limanlarından başlasın” teklifinden “Maraş’ın sahiplerine iadesi”ni çıkardılar…
Maraş’ı iade etmeden Ercan’ı açacak BM!
***
Cyprus Mail’in iddiası doğruysa bu CTP’nin başarısıdır.
CTP’nin senelerdir Kıbrıs sorununa dair tek bir talebi var:
-Sonuç odaklı bir müzakere süreci istiyoruz. Masadan sonuç alınamadığı takdirde bunun yaptırımı olmalı.
Özdil Nami, Fikri Toros, Asım Akansoy ve Tufan Erhürman’ın bu “sonuç odaklı müzakere” konusunda onlarca açıklaması var. Ama ne “yaptırım” istediklerini söylemekten kaçındılar…
Dillerinin altındaki “yaptırım” KKTC’ye uluslararası statü verilmesidir.
Özdil Nami bu konuda en net konuşandır:
-“Rum halkına ‘Federasyona Hayır derseniz 2 Devletli çözüm olacak’ diyen bir referandum talep edilmeli” dedi 23 Eylül 2022’de!
Her canlı ölümü tadacaktır, her federalist ise iki devletçi olacaktır…
***
İddia doğruysa, BM’nin toprak hırsızlığına bulduğu yeni formüldür bu. Toprağı işgal ve gasp edilen kimse bu haksızlığı kabul etmez. Boyun eğmediğinde “uzlaşmaz” mı olur?
(28 Ağustos 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
