Esad Makarios’un yapamadığını yaptı

Aziz Şah – 1974 istilasından sonra Makarios’un uygulaması gereken politikayı Suriye Devlet Başkanı Esad uyguluyor.

1974’te işgal edilen Kıbrıs Cumhuriyeti Birleşmiş Milletler üyesi bir devletti.

2011’den beridir emperyalistlerin, cihatçıların ve Türk ordusunun işgali altında olan Suriye Arap Cumhuriyeti de Birleşmiş Milletler üyesi bir devletti.

Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeyi işgal edip işgal ettiğiniz toprak parçasında yeni devletçikler kuramazsınız, kurduğunuz devletçikleri egemen devlete dayatamazsınız.

Kıbrıs’a ve Suriye’ye işte tam olarak bu dayatıldı: Ülke işgal edildi, sonra da yeni bir sömürge statüsü dayatıldı!

Esad müzakere masasında işgalcilerin devleti parçalamasına rıza göstermedi.

Kıbrıs’ta “müzakere masası”na konan esas ise Kıbrıs Cumhuriyeti’nin feshedilmesidir. Masaya oturduğunuzda devletinizi ve egemenliğinizi yani “kimliğinizi” pazarlık edersiniz istemeseniz de…

Klerides bu tezgahı en başında 1974’te Cenevre Konferansı’nda gördü,

-“Silah şakağımda müzakere etmeyi reddediyorum. Varsın orduları ilerlesin, savaşacağız” dedi.

Klerides’e ABD Dışişleri Bakanı Kissinger ile Britanya Dışişleri Bakanı Callaghan’ın teklifi savaşmadan %30 toprağı vermesi idi.

Klerides savaşmadan %30’u vermek yerine savaşarak %37’yi vermeye razı oldu…

Kissinger’in “%30’u kabul ederseniz Türk ordusunu durduruz” mesajını Callaghan iletti Klerides’e!

“İki bölgeli federasyon” dedikleri NATO planını bu şekilde silahla dayadılar Klerides’in kafasına…

Klerides, “İki bölgeli federasyon on binlerce Kıbrıslı Rumun evlerinden kovulmasıdır” diyerek karşı çıktı. İnsanlar zorla yerinden edilmeden “idari bir federasyon” önerdi Klerides, ancak müzakere masasında amaç “çözüm” değildi ki, zorla taksimdi…

Kıbrıslıların içinde “müzakere masası”nın kafaya dayanan silah olduğunu ilk Klerides öğrendi.

Esad’ın farkı işte budur: Kafasına silah dayayacakları masaya hiç oturmadı!

Türkiye’deki Mayıs 2023 seçiminden önce şöyle dedi:

-“Suriye’den tam çekilme olmaksızın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmem mümkün değil. Türkiye’nin tüm kuvvetlerinin Suriye’den çıkması ve bu çekilmenin tam olması gerekir”…

Çünkü biliyor Esad: Müzakere masasına oturursa, Türk ordusu tarafından işgal edilmiş Suriye’nin kuzeyinin bozulan demografik yapısının kalıcı olması ve toprağın statüsünün değiştirilmesi için öneri koyacak Ankara önüne.

Esad ise bu demografik değişime “terör sorunu” diyor!

Esad biliyor olacakları: Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozacak “KKTC” gibi yapılar dayatılacak. 

Bu yüzden, “Ön şart olmaksızın görüşelim” diyen Erdoğan’a şöyle cevap verdi:

-Yani görüşme için “herhangi bir ön şart olmaksızın” ibaresi, toplantıda herhangi bir gündemin olmaması demektir. Gündem yoksa hazırlık da yok demektir.

Biz (bu konuda) net hedefimize ulaşmak istiyoruz, o da askerlerin çekilmesidir. Buna karşılık Erdoğan’ın amacı, Suriye’deki Türk işgalini meşru kılmaktır. Bu nedenle görüşmenin Erdoğan’ın şartları dahilinde gerçekleşmesi mümkün değildir!”…

Bu cevabı Esad geçen sene verdi…

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un -dünkü- son açıklamasından da anlıyoruz ki Esad’ın diplomasisi sonunda kazanacak.

Lavrov şöyle dedi:

-“Türkiye Suriye’den asker çekmeyi görüşmeye hazır ama spesifik parametreler henüz netleşmedi…

-Biz mülteci dönüşü, terör tehditlerinin bastırılması gibi konuları ele alıyoruz. Bunlar tamamlandığında Türk askerlerinin varlığı gereksiz hale gelecektir. Tüm bunlar üzerinde çalışılıyor…”

Kıbrıs’ta 50 senedir alınmayan mesafeyi Esad birkaç senede aldı. Esad tek bir şey yaptı: Kafasına silah dayayacakları masaya oturmadı!

Hristodulidis’in Kıbrıs Cumhurbaşkanı seçildiği dönemde Suriye Başkanı Esad Türkiye’ye “Askerini çek!” demeye başladı.

Hristodulidis bu sürede “masaya dön” diye yalvardı Ankara’ya…

Ankara ise Esad’a “masaya gel” diye yalvarmaya başladı.

Esad ise “Önce askerini çek” dedi.

Sonunda Suriye’den asker çekilmesini görüştüklerini Rusya açıkladı. Şimdi Türk yetkililer yalanlasa da olur. Cin şişeden çıktı!

Esad geçen hafta şöyle dedi: “Atılacak adımlar ne olursa olsun bunların temeli egemenlik olacak, sınırları egemenlik olacak, ölçütü de egemenlik olacaktır”…

Kıbrıs Cumhuriyeti BM himayesinde işgalci ile masaya her oturduğunda egemenliğinden bir parça ve toprağından %’lik koparıldı. Her %’lik toprak ile de binlerce mültecinin insan hakları gasp edildi.

Ülkeniz işgal edilmişse, toprağınız ve egemenliğiniz için mücadele edersiniz. Pazarlık konusu yapmazsınız…

(2 Eylül 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author