Yüksek Anayasa Mahkemesi, Kıbrıs Yatırım Programı kapsamında verilen vatandaşlığın iptalini onadı

Yüksek Anayasa Mahkemesi, Kıbrıs Yatırım Programı kapsamında verilen vatandaşlığın iptalini onadı.

Yüksek Anayasa Mahkemesi, 10 Eylül 2024 Salı günü aldığı kararla, Ocak 2011’de Kıbrıs Yatırım Programı kapsamında yabancı yatırımcılara istisnai olarak verilen Kıbrıs vatandaşlığının bir yatırımcı ve ailesinin beş ferdinden alınmasına ilişkin İdare Mahkemesi kararının doğruluğunu teyit etti.

Hukuk Dairesinin perşembe günü yaptığı açıklamada, Yüksek Anayasa Mahkemesinin kararının, Kıbrıs Yatırım Programı çerçevesinde vatandaşlığa alınan kişilerin Kıbrıs vatandaşlığından çıkarılması konusunda verilen ilk karar olduğu belirtildi.

Açıklamada, Kıbrıs vatandaşlığının geri alınmasının, Avrupa Birliği Konseyi’nin Mayıs 2011’de Suriye’deki durum nedeniyle kabul ettiği ve AB üye ülkeleri için bağlayıcı olan kısıtlayıcı tedbirler (yaptırımlar) kapsamına girdiği kaydedildi.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB yaptırımlarına uygun olarak, Bakanlar Kurulu aracılığıyla, bu kişilerin Kıbrıs vatandaşlığından çıkarılmasının uygun olup olmadığını incelemek ve Bakanlar Kurulunu bilgilendirmek üzere özel bir inceleme komitesi kurduğu belirtildi. Bakanlar Kurulu, komitenin tavsiyelerini dikkate alarak, 2013 yılında bu kişilerin vatandaşlıklarını iptal etti ve Kıbrıs vatandaşlığı statüsünü geri aldı.

Açıklamada etkilenen kişilerin önce Bakanlar Kurulu kararının iptali için İdare Mahkemesine başvurduğu, İdare Mahkemesinin Bakanlar Kurulu kararını onadığı ve etkilenenlerin temyize gittiği kaydedildi.

Yüksek Anayasa Mahkemesinin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin topraklarında Kıbrıs vatandaşlığına alınmış olsalar bile yabancıları kabul etme veya dışlama konusundaki geniş takdir yetkisini dikkate alarak, Bakanlar Kurulunun bu kişilerin Kıbrıs vatandaşlığını iptal etme kararını doğru ve tam olarak gerekçeli bulduğu kaydedildi. Yüksek Anayasa Mahkemesi, İdare Mahkemesinin ilk derece kararını onadı ve Kıbrıs Cumhuriyeti lehine masrafları karşı tarafa yükledi.

Kıbrıs Cumhuriyeti Başsavcısı adına davayı Cumhuriyet Avukatı Nikoletta Nikolaou’nun yürüttüğü belirtildi.

Dava Konusu

Temyize konu olan dava, Bakanlar Kurulunun 29.05.2013 tarihli kararıyla ilgili. Bu kararla, iş insanı, eşi ve o dönemde reşit olmayan dört oğlunun Kıbrıs vatandaşlığı iptal edilmişti.

İş insanı, 2009 yılında o dönem yürürlükte olan ekonomik kriterlere göre istisnai olarak Kıbrıs vatandaşlığına alınması için Bakanlar Kuruluna başvuruda bulunmuştu.

Ocak 2010’da Nüfus ve Muhaceret Dairesi Müdürü, dönemin İçişleri Bakanı’na bir not göndererek, ABD hükûmetinin Şubat 2008’de bir kararname çıkararak, yolsuzluk skandallarına karıştığı gerekçesiyle başvuru sahibinin ülke topraklarındaki tüm mal varlığını dondurduğunu ve Amerikan vatandaşlarının onunla herhangi bir ekonomik işlem yapmasını yasakladığını bildirdi. İlgili bilgilendirmede, başvuru sahibinin, kuzeni olan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile yakın akrabalık bağları ile diğer haksız yolları kullanarak ayrıcalıklı sözleşmeler ve diğer ticarî ayrıcalıklar elde ettiği belirtildi. Daire Müdürü bu bulgular temelinde başvurunun reddedilmesini talep etti.

Muhaceret Dairesinin olumsuz görüşüne rağmen, İçişleri Bakanı 28.12.2010 tarihinde Bakanlar Kuruluna başvuru sahibi ve eşinin istisnai olarak vatandaşlığa alınması için bir öneri sundu. Öneride, çiftin ticari faaliyetleri göz önüne alındığında “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne en üst düzeyde hizmet verdikleri” ve “kamu yararı gerekçeleriyle başvuru sahiplerinin istisnai olarak vatandaşlığa alınmasının haklı olup olmadığı” belirtildi.

Ocak 2011’de Bakanlar Kurulu, vatandaşlığa alınmasının kamu yararına hizmet ettiği gerekçesiyle başvuru sahibinin istisnai olarak vatandaşlığa alınmasını onayladı. Başvuru sahibinin Kıbrıs bankalarında 17.300.000 avro tutarında beş yıl vadeli mevduatı ve 320.000 avro değerinde gayrimenkul varlığı bulunuyordu.

Aynı gün eşinin de “bağımlı” olarak vatandaşlığa alınması onaylandı. Kıbrıs vatandaşlığının elde edilmesinden birkaç gün sonra, o dönemde reşit olmayan çocuklarının da vatandaşlığa alınması için başvuruları yapıldı.

Avrupa Birliği Konseyi, Suriye’deki durumu, yani barışçıl protestoların şiddetli bir şekilde bastırılmasını dikkate alarak, silah satışı, iç baskı için kullanılabilecek ekipman ihracatı, Avrupa Birliği’ne giriş kısıtlamaları ve yukarıdaki eylemlerden sorumlu belirli kişi ve kuruluşların fonlarının ve ekonomik kaynaklarının dondurulması yasağı getirdi.

Başvuru sahibinin adı, Suriye’deki protestoları bastırmak için rejimin finansörü olarak anıldığı için Ek II’deki kişilerin listesinde yer aldı ve Avrupa Birliği sınırları içindeki mülklerinin dondurulması emredildi.

442/2011 sayılı AB Tüzüğü, 18.01.2012 tarihinde 36/2012 sayılı Avrupa Tüzüğü ile değiştirildi. Yeni Tüzüğün Ek II’sinde, başvuru sahibinin Devlet Başkanı Beşar Esad’ın kuzeni olduğu ve protestoların şiddetli bir şekilde bastırılmasını kolaylaştırarak rejimi finanse ettiği kaydedildi.

İçişleri Bakanlığı, başvuru sahibinin Suriye’deki protestoların şiddetli bir şekilde bastırılması için finansman sağlama eylemlerinin, ülkenin siyasi sistemi ve iş dünyasını yöneten ilkelere ve genel olarak Kıbrıs toplumunun ahlaki değerlerine aykırı olduğunu belirterek, başvuru sahibinin ve ailesinin Kıbrıs vatandaşlığından çıkarılması için Bakanlar Kuruluna bir öneri sundu.

Bu gelişme sonrasında Bakanlar Kurulu, başvuru sahibi ve ailesinin Kıbrıs vatandaşlığından çıkarılması teklifini onayladı. Bir Soruşturma Komitesi oluşturuldu ve başvuru sahiplerinin vatandaşlıktan çıkarılma kararı onaylandı. (KHA)

About the author