“Kıbrıs Cumhuriyeti tek çözümdür” davası 18 Kasım’da

Cumhuriyetçi – 1 Ekim’de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Bağımsızlık Günü’nde “Kıbrıs Cumhuriyeti tek çözümdür” pankartını taşıdığı için polisin zor kullanarak tutukladığı iki Kıbrıslının davası 18 Kasım’da görülecek.

Suç Önleme Birimi tarafından 1 Ekim Salı sabahı tutuklanan iki yurttaşın duruşması 18 Kasım’a ertelendi. Kıbrıslılar Birliği Başkanı Oz Karahan ve gazeteci Yorgos Tattis, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilanının 64. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen geçit töreni sırasında protokol tribününün karşısında pankart açarken tutuklanmıştı.

Açılmak istenen pankartın üzerinde Yunanca, Türkçe ve İngilizce olarak “KIBRIS CUMHURİYETİ TEK ÇÖZÜMDÜR” ve “APARTHEİD ÇÖZÜM DEĞİLDİR” sloganları yer alıyordu.

AÇILMAYAN PANKARTIN DAVASI

Savunma avukatı Efstathios Efstathiou, 1 Ekim tarihinde polisin sert müdahalesi ve beş saatlik tutukluluğun ardından serbest bırakılan Oz Karahan ve Yorgos Tattis’in, 18 Kasım’da Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarılacaklarını ve polise mukavemet, direnme, endişe yaratma ve hakaret gibi suçlamalarla karşı karşıya kalacaklarını belirtti.

Tutuklananlarla dayanışmak ve davayı protesto etmek için vatandaşlar ve siyasiler adliye binasında toplandı. Dava kaydının yapılmasının ardından, üzerinde tutuklamalara gerekçe olarak gösterilen pankartın bulunduğu posterler açıldı. Kıbrıs Yeşiller Partisi Başkanı Yorgos Perdikis, DİKO milletvekili Hristos Orfanidis, EDEK sözcüsü Yorgos Yeorgiu’nun yanı sıra “Kıbrıs’ın Özgürlüğü için Pan-Kıbrıslı Seferberliği” yurttaş inisiyatifinden onlarca kişi dayanışmak için mahkeme avlusunda hazır bulundu.

“KIBRIS CUMHURİYETİ VATANDAŞLARININ ÇOĞUNLUĞU PANKARTTAKİ SLOGANLA AYNI FİKİRDE”

Kıbrıs Yeşiller Partisi ve EDEK Sosyalist Parti’nin desteğinin yanı sıra, bazı DİKO ve AKEL milletvekilleri de “Kıbrıs Cumhuriyeti tek çözümdür” pankartının arkasında olduğunu beyan etti.

Kıbrıs Yeşiller Partisi, yaşananlara tepkisini bir kez daha gösterdiği açıklamasında, “Hükümet, Türkiye’nin ‘feshedilmiş Kıbrıs Cumhuriyeti’ söylemine karşı çıkan Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerin ortak eylemlerini teşvik etmek yerine, aktivistleri mahkemeye veriyor ve parmaklıklar ardına gönderiyor” diyerek bunun bir “utanç” olduğunu belirtti.

Dünkü açıklamasında “Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlarının çoğunluğu pankarttaki sloganla aynı fikirdedir” ifadelerine yer veren EDEK Sosyalist Parti, bugün yaptığı yeni açıklamada, “Pankarttaki sloganın Kıbrıs halkının mücadelesiyle tamamen uyumlu olduğunu düşündüğümüzü, bunun EDEK’in uzun süredir devam eden pozisyonu olduğunu ve Kıbrıs sorununa kalıcı, yaşanabilir ve demokratik bir çözüm arayışının bayrağı olması gerektiğini yineliyoruz” dedi.

BAZI DİKO MİLLETVEKİLLERİ DE DESTEK VERDİ

Bugün Oz Karahan ve George Tattis’e destek için mahkemede bulunan DİKO milletvekili Hristos Orfanidis’in yanı sıra bir diğer DİKO milletvekili Pavlos Milonas, “Yurttaşlarımızın 1 Ekim’in yıldönümü vesilesiyle Kıbrıs Cumhuriyeti için kullandıkları, tek çözümün Kıbrıs Cumhuriyeti olduğu yönündeki slogan, benim pozisyonum olduğu kadar, diğer yabancı güçlerin çözüm biçimleriyle Kıbrıs’a dayattıkları apartheid’ın da ülkemizde yeri olmadığı pozisyonumdur” açıklamasını yaptı.

AKEL: PANKART AÇMAYI YASAKLAYAN YASAL HÜKÜMLER NELERDİR?

AKEL AVRUPA PARLAMENTOSU ESKİ MİLLETVEKİLİ’NDEN DESTEK

AKEL’in Avrupa Parlamentosu eski milletvekili Takis Haciyeorgiu ise yaptığı açıklamada, “Kıbrıs Yeşiller Partisi’nin iki genç üyesinin pankart açmaya çalıştıkları ve tutuklanmaya direndikleri iddiasıyla tutuklanma gerekçeleri karanlık dönemleri anımsatıyor. Üstelik pankartta yasaklanması gereken bir şey de yazmıyordu. Bu, çok endişe verici bir gelişme” ifadelerini kullandı

AKEL de tutuklamaların ertesi günü yaptığı açıklamada “Kıbrıs’ın bağımsızlık yıldönümü nedeniyle dün düzenlenen geçit töreninde iki Kıbrıs vatandaşının tutuklanmasıyla ilgili olarak akıllara takılan soruları cevaplamaları için Adalet Bakanlığı’na ve Polis’e çağrıda bulunuyoruz. İki vatandaşın pankart açma girişimini hangi yasal hükümler yasaklıyor ve bu eylem kamu düzeni açısından nasıl bir tehdit oluşturuyor? Ciddi kargaşalarda hiç müdahalede bile bulunmayan Polis’in bu kadar katı davranması nasıl açıklanabilir?” dedi.

About the author