Kıbrıs Cumhuriyeti’ni elitlere karşı savunmak: KIBRIS CUMHURİYETİ TEK ÇÖZÜMDÜR

Aziz Şah – Hayatımda ilk kez Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “Bağımsızlık Günü” kutlamasına gittim.

Kıbrıs Cumhuriyeti bayrakları yol boyunca direkleri süslemişti. Törenin yapıldığı yolun arka plan manzarası ise dağdaki KKTC bayrağıydı….

Şaşırtıcı olan halkın törene kalabalık katılımıydı. Çoluk çocuk döküldüler tören alanına. Bu Cumhuriyet’i sahiplenme manzarasıdır.

Topraklarının yarısı işgal altında olan 64 yıllık bir Cumhuriyet’in törenini izlemeye gitmedim oraya. “Kıbrıs’ın Özgürlüğü için Pan-Kıbrıslı Seferberliği” yurttaş inisiyatifi törende pankart açmaya karar verdi.

Yunanca, Türkçe ve İngilizce olarak “KIBRIS CUMHURİYETİ TEK ÇÖZÜMDÜR” pankartını açmaya gittik. Tören alanında protokolün karşısında yerimizi aldık. Amacımız cumhuriyetlerde her yurttaşın sahip olduğu söz söyleme hakkını kullanmaktı.

Rumca ve Türkçe konuşan, Ermeni, Maronit ve Latin kökenli Kıbrıslılardan oluşan “Kıbrıs’ın Özgürlüğü için Pan-Kıbrıslı Seferberliği” yurttaş inisiyatifi geçen sene kuruldu.

Etnik ve dinsel ayrımcılığın olmadığı çoğulcu, tam bağımsız, gerçekten demokratik, toprağı bütün üniter bir Kıbrıs’ı savunan yurttaşların oluşturduğu bir inisiyatif.

20 Temmuz 2023’te yayınladığımız “Deklarasyon”dan bu yana bizden önceki kuşakların yapması gerekenleri yapıyoruz…

***

Bağımsızlık Günü’nde tören alanında protokol tribününün karşısında neden “KIBRIS CUMHURİYETİ TEK ÇÖZÜMDÜR” pankartı açmak istedik?

Bunun cevabını vermek için geçen seneye gidelim…

İşgalin 49’uncu yılında Rumca ve Türkçe konuşan Kıbrıslılar olarak bir deklarasyon yayınladık: KIBRIS’IN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN PAN-KIBRISLI SEFERBERLİĞİ. Okumadıysanız www.freecyprus.net adresinden okuyabilirsiniz.

Bu deklarasyonu geçen sene Gazeteciler Birliği’nde bir konferansla ilan ettik. O gün en sert konuşmayı yapanlardan biri Oz Karahan’dı.

Şöyle başlıyordu konuşmasına:

-“Bugün hepimiz, devletimizin topraklarını işgal edenlere karşı olduğumuz kadar, devletimizin makamlarını işgal eden fakat onu kurtarmak için hiçbir adım atmayan siyasi elite karşı da buradayız”…

Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğini “Devletimizin makamlarını işgal eden fakat işgale karşı hiçbir adım atmayanlar” diye tanımlıyordu.

1 Ekim 2024’te Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının 64’üncü yılında “devletin makamlarını işgal eden siyasi elit”e karşı her yurttaşın sahip olduğu söz söyleme hakkını kullandık.

Biz Kıbrıs Cumhuriyeti’ni savunuyoruz. “Kıbrıs Cumhuriyeti liderliği”ni ya da devletten nemalanan “elitler”i değil…

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgalden nemalanan siyasi elitine karşı mücadele etmeden işgalden kurtulamayız!

İşgal rejimi ile Cumhuriyet elitleri arasında yazılı olmayan bir statüko sözleşmesi vardır.

Biz Cumhuriyetçiyiz. Biz toprakları işgal altında olan Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşları olarak kendi yurttaşlık ve insan haklarımızı savunuyoruz. İşgal altında olan bir Cumhuriyet hiçbir zaman normal bir devlet olamaz. Egemenliği askıda olan bir devlette insan hakları her zaman askıdadır…

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliği tamamen tesis edilmediği sürece tüm Kıbrıslıların insan hakları işgalin rehinesidir.

***

Elitlerin babası Klerides, Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı için “uğruna kimsenin ölmediği ve ölmek istemediği bayrak” diyerek tarihi çarpıtır! Hikmet, Gürkan, Kavazoğlu ölmedi yalnız Cumhuriyet için. 15 Temmuz’da Yunan Cuntası’na karşı savaşanlar da öldü Cumhuriyet için. 20 Temmuz’da işgale karşı savaşanlar da…

30 Ağustos 1974’te Türk ordusunun işgali altındaki Kıbrıs’ta, EOKA-B’nin pusu kurup öldürdüğü şair Doros Loizou da Cumhuriyet için öldü…

1 Ekim 2024’te “KIBRIS CUMHURİYETİ TEK ÇÖZÜMDÜR” pankartını açarken EOKA-B’nin öldürdüğü devrimci şair Doros Loizou’nun yeğeni de yanımızdaydı. Çünkü yol mücadele eden insanları birleştirir…

Her yurttaşın bilinçli ve sürekli olarak “uyanık olduğu” bir kamusal yaşam biçimidir Cumhuriyet. Cumhuriyetçiler için siyasal katılım mücadelesinin iki anahtarı vardır: Isegoria ve Parrhesia.

Isegoria, halk meclislerinde yurttaşlar arasında “söz söylemede eşitlik” ilkesidir.

Parrhesia ise, yurttaş olmanın bedeli olarak ölümü göze alarak hakikati söylemektir.

Tören alanı da bir “halk meclisi”dir, protokolün karşısında Cumhuriyet’i savunmak Yurttaşlık görevidir.

1 Ekim’de Hristodulidis’in polisleri yurttaşlara saldırarak ihlal ettikleri anayasal hakların ve insan haklarının farkında değillerdi. Öğrenecekler…

Kıbrıs’ın Özgürlüğü için Pan-Kıbrıslı Seferberliği’nden kardeşlerim Yorgos Tattis ve Oz Karahan tutuklandı ve dava okundu. Bize her yer “halk meclisi”, mahkeme de…

(2 Ekim 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author