İşgale yeni bir kılıf bulana kadar

Aziz Şah – 9/7/2024

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kişisel Temsilcisi Maria Holguin kendisine verilen görevi yerine getirdi.

Holguin’in görevi neydi?

Türkiye’yi fotoğrafın içinden çıkararak bütün suçu Kıbrıslılara yüklemek ve Kıbrıslıların hiçbir zaman anlaşamayacağını herkese kabul ettirmek.

Holguin Kolombiyalılığını konuşturarak kaliteli bir edebi metin yazdı. Aldı bizi çocukluğumuza götürdü…

“Kıbrıs sorunu”nu nörobilime bağladı:

-“Çocukluk döneminde oluşan, miras alınan ve pekiştirilen bu inançlar, beynin yeni bilgileri özümseme yeteneğini kaybetmesine yol açacak kadar derinlere yerleşir”…

Edebi olarak çok sürükleyici ancak Kıbrıs’taki Türk işgali ve yerleşimci sömürgeciliği psikolojik bir sorun değildir.

Bugün “Kıbrıs sorunu” diye tartışılan iki başlık var: Nüfus ve toprak.

1974’ten sonra gasp edilen toprağın ve illegal yerleşimci nüfusun meşrulaştırıldığı bir masa olageldi “Kıbrıs sorunu”…

BM gözetiminde görüşülen hiçbir başlık 1974 öncesine ait değildir. Holguin’in konuyu Kıbrıslıların çocukluğuna kadar götürmesine hiç gerek yoktu…

Tüm “önyargılarımla” ya da öngörümle 11 Mayıs’taki yazımda şöyle dedim:

“Holguin görevini yaptı: Masaya oturulsa Türkiye’nin yeni dayatmaları konacaktı ortaya, oturmayınca ‘Kıbrıslılar anlaşamaz’ algısı kondu ortaya!

Annan Planı ve Crans Montana’nın devamı olarak kalıcı bölünmeye giden bir hamleydi Holguin!”

Tam da dediğim gibi oldu. Çünkü biz tarihten bakıyoruz…

“BM parametresi” olarak 50 senedir dayatılan “iki bölgeli iki toplumlu federasyon” Kıbrıs’ta işgalin kalıcılaşması ve taksimin betonlaşması için bir zaman hırsızlığıydı.

“Federasyon” Türkiye’nin Kıbrıs’tan daha çok toprak çalmak ve daha çok yerleşimci nüfus iskân etmek için sürdürdüğü zaman hırsızlığıydı.

TC Başbakanı İsmet İnönü 8 Eylül 1964’te TBMM’de açıkladı:

-“Muahede (anlaşma) hükmü dahilinde bulunmak için resmi ağızdan taksim sözü ile değil, federasyon şekli ile münakaşaya başladık”…

Taksim dememek için federasyon dedi Türkiye. Çalacağını çaldıktan sonra da “Bir Türk tezi olan Federasyon”u terk eti…

“Federasyon”un son kullanım tarihi geçti. Bunu önce Türkiye ilan etti, şimdi de BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Holguin:

-“Geçmişte beklentileri karşılamayan ve daha büyük anlaşmazlıklara ve hayal kırıklıklarına yol açan çözümlerden uzaklaşmak önemlidir. Şimdi, farklı düşünmemiz gerekiyor”…

Diplomasinin koridorlarından gelen fısıltıları doğruluyor Holguin. “Beklentileri karşılamayan ve daha büyük anlaşmazlıklara ve hayal kırıklıklarına yol açan çözüm”den federasyonu kastettiği açık.

BM Genel Sekreteri Guterres’in son raporu ile birlikte okuduğumuzda, Holguin’in “farklı düşünmemiz gerekiyor” derken ne dediği daha net anlaşılıyor:

-“2024 itibarıyla, statükonun devam etmesinden kaynaklanan hayal kırıklığı artıyor ve iki tarafın kabul edilebilir bir ilerleme yolu üzerinde yapıcı bir şekilde çalışması yönünde çağrılar yükseliyor”…

Peşrevi geçtikten sonra Guterres’in ortaya koyduğu “yeni paradigma”yı görüyoruz:

-“Tampon bölge ve çevresinin daha büyük siyasi tartışmalardan ve sorunlardan korunması ve izole edilmesi gerekmektedir” dedi Guterres.

Türkçesi: Statükoyu koruyun!

-“Avrupa Birliği kaynakları ile tampon bölgede yenilenebilir güneş enerjisi santralleri gibi projelerle iki tarafı somut faydalar sağlayacak şekilde bir araya getirmek gerekir” dedi Guterres.

Türkçesi: Statükodan rant elde edin!

-“Pedieos/Kanlıdere güzergahının da benzer şekilde Lefkoşa’nın kuzeyine kadar uzatılması projesi, insanları birbirine yakınlaştırma ve her iki tarafta güven oluşturma açısından önemli ve anlamlı bir potansiyele sahiptir” dedi Guterres.

Türkçesi: Statükoyu yıkmayın, ıslah edin!

-“Maraş’a ilişkin endişeliyiz ve Birleşmiş Milletler’in Maraş’a ilişkin tutumu değişmedi. Güvenlik Konseyi’nin özellikle 550 (1984) ve 789 (1992) sayılı kararlarını hatırlatırım” dedi Guterres.

Maraş’ta da statükoyu koruyun!

Federasyon misyonunu tamamladı. Şimdi “yeni bir tez” ortaya koyana kadar “Statükoyu koruyun” diyor.

İki devletli çözümü ve KKTC’nin tanınmasını gündeme alamayacakları için “iki toplumlu işbirliği temelinde beraber elektrik üretin, dere ıslah edin ve tampon bölgede kavga etmeyin” diyor Antonio amca…

“Biz Kıbrıs’taki işgale yeni bir kılıf bulana kadar oyalanın” diyor BM.

(9 Temmuz 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author