İstanbul’da mahkemenin aldığı karar Kıbrıs’ta geçmez mi?

Aziz Şah – Kıbrıs Cumhuriyeti’nin TC Devleti tarafından işgal edilmiş topraklarında yargı yetkisi kimdedir?

Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın 28 Nisan 2009 tarihli Orams kararına göre Kıbrıs Cumhuriyeti’ndedir. Bu sayede yargılıyor Cumhuriyet toprak hırsızı müteahhit ve emlakçıları…

Yeni işgal valimiz Yasin Ekrem Serim’e (YES) göreyse Türkiye Cumhuriyeti yargısındadır Kıbrıs’ın işgal bölgesinde yetki.

TC İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nden karar çıkarttırdı:

-Türkiye’deki ve Kıbrıs’taki basına buyruğumdur, hakkımda çıkan haberleri kaldırın!

Yeni işgal valimiz Bay YES’in avukatı Kıbrıs’taki internet gazetelerine İstanbul’daki mahkeme kararını e-mail attı…

Soruyorsunuz: İstanbul’da alınan mahkeme kararının Kıbrıs’ın kuzeyinde geçmediğini bilmezler mi?

Soruyorum: Burada işgal olduğunu bilmez misiniz? İşgalciye şaşırıyor musunuz? İşgalciye hukuk bilmediğini mi söylüyorsunuz?

Bir işgal bölgesinde tek bir şartta işgalcinin hukuku uygulanır: İlhak!

İsrail’e Uluslararası Adalet Divanı’nın yaptığı suçlamalardan biri budur: İşgal ettiği Filistin topraklarını ilhak ederek kendi hukukunu uygular.

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde ise fiili olarak çifte hukuk uygulanır:

-Türkiye’nin koruması altında olan kişilere yargı dokunamaz.

-Türkiye’nin koruması altında olmayan kişiler içinse “yargı bağımsızlığı” vardır.

22 Ocak saldırganları savcılık-valilik-polis üçgeninde kurtarıldı.

Başka? Kutlu Adalı cinayeti dosyası sözde yeniden açıldı. Polis Basın Subaylığı açıklama yaptı: “Polis Genel Müdürlüğü tarafından cinayet dosyası yeniden soruşturma ve araştırma kapsamına alınmıştır. Bu maksatla Türkiye Cumhuriyeti makamlarından, ‘Suçluların Geri Verilmesi, Mahkeme İlâmlarının Karşılıklı Tenfizi ve Adli Yardımlaşma Yasası’ uyarınca ilgili birimden gerekli bilgi talebinde bulunulmuştur”… Sonra ne oldu? Sedat Peker, Atilla Peker ve Yarbay Korkut Eken hakkında tutuklama emri çıkarıldı… İade edildiler mi?

Başka? Pakistanlı Naveed Akbar’ı Gemikonağı’nda Türk askeri Mehmet Eren Erdoğan öldürdü. Türkiye’ye kaçırıldı, yargılanamadı!

Başka? Bulut Akacan’ın babası Türk mafya grubu Ulucanlar tarafından vuruldu. Ulucan’lar restoran kurşunladı ve satırla adam yaraladı. Bu davalar görülemez, çünkü Ulucanlar’ın Kıbrıs’ın işgal bölgesine girişi yasaklandı!

Başka? Halil Falyalı cinayetindeki Söylemez Kardeşler’in de Kıbrıs’ın işgal bölgesine girişi yasaklandı, onlar da yargılanamaz!

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde fiili olarak çifte hukuk uygulanır: Yerliler ve adi suçlular “bağımsız yargı” tarafından yargılanır. Ayrıcalıklı Türklere ise “bağımsız yargımız” tokanamaz…

Bakın mesela işgal işbirlikçisi Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer yargılanıyor. Kıbrıslı banker Tekin Arhun aylardır hapiste, tutuklu yargılanıyor! Tabipler ve eczacılar Kıbrıslının onurunu ayaklar altına alacak şekilde yargılanıyor. Bulut Akacan darp suçundan tarihimizin en uzun hapis cezasına çarptırıldı, 2 sene! Ama Bulut Akacan’ı ölümle tehdit eden ve babasını kurşunlayan Türk mafyası yargılanamadı… 

Çifte hukuk dediğim budur işte: İşgalcilere dokunamayan “bağımsız yargı”, Kıbrıslıları yargılarken “kale zindanı”na dönüşür.

TMT’nin özel grup elemanı Alpay’ı Türk Silahlı Kuvvetleri Subayı karakol hücresinde öldürdüğünden beri “çifte hukuk” vardır…

Alpay’ı tutuklu bulunduğu hücrede öldüren TMT Bayraktar’ı Kemal Coşkun (Kenan Coygun), Kutlu Adalı öldürüldüğünde de kapı komşusuydu!

Özel Harp Dairesi’nin kurduğu “çifte hukuk sistemi”dir bu: “Bazıları yargılanamaz”!

Metin Feyzioğlu’nun yerine atanan yeni işgal valimiz Yasin Ekrem Serim (YES), kendisi hakkında basında çıkan haberlerin kaldırılması için İstanbul’da mahkemeden buyruk çıkartmış…

Bay YES’in bu yaptığına neden şaşırdınız?

İsrail’in işgal ettiği topraklarda yaptığını yapıyor Türkiye: İşgal ettiği topraklarda kendi hukukunu dayatıyor; bunun adı da ilhaktır.

Alıştıra alıştıra ilhaktır bu! Türkiye’de Şener Levent ve Ali Osman gıyaben yargılandı. Kubilay Özkıraç da… “Bu son gol Tayyip Erdoğan’a” diye tıvit atan Güren Tilki yargılandı. Yusuf Alkım’ın da bir davası var…

İlk dava Levent’e açıldığında Narin Ferdi Şefik hanımefendi şöyle demişti: “Kıbrıslı gazetecileri Türkiye’de yargılayamazsınız”…

Yargıladılar ve ceza kestiler. Şimdi de İstanbul’da mahkemede alınan kararı dayatıyorlar…

Türkiye’nin acelesi yok. İşgaller geçicidir. 50 senelik işgal olmaz. İşgal 50 sene sürünce ilhak pratikleri devreye girer alıştıra alıştıra…

(5 Ağustos 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author