Asya Bebek’ten öğrenmedikleriniz

Aziz Şah – 2021’de yazdan kışa bir mücadele yaşadık.

Asya bebeğin yaşaması için “devlet”in olmadığı Kıbrıs’ın işgal bölgesinde önce ailesi çabaladı, olmadı “Asya gönüllüleri” bağış kampanyası başlattı. Olacak gibi değil…

Toplanır mı bağışlarla 2 buçuk milyon Dolar?

En sonunda da yaşam hakkı temel insan hakkıdır ‘bağış’larla sağlanamaz diyerek düştük yola.

Sevgili dostum Halil Karapaşaoğlu’nun çağrısı üstüne SMA hastası Asya bebeğin yaşam hakkı için bir ay boyunca her sabah Lefkoşa’da bir çemberde ve ışıkta pankart açtık…

Pankartın üstünde “Asya bebeğin hayatından Sağlık Bakanı Ünal Üstel sorumludur” yazıyordu.

Ne kadar fikren katılmasam da bu pankartı taşıdım Asya bebek için. Çok rahatsız oldular ama bu pankarttan o günlerde….

Bir ay her gün Lefkoşa’nın bütün bölgelerinde pankart açtıktan sonra diğer şehirlere yayıldı eylemler. Ama muhatap yok!

***

7 Eylül 2021’de sosyal medyada şöyle yazdım:

“İkinci kez gitti Asya bebek Türkiye’ye tedavi için. İkinci kez kas erimesini engellemek için gerekli ilacı vermediler TC vatandaşı değil diye…

Yazdığım gibi o gün yetkisi olmayan “sağlık bakanlığı”nın önüne gittik.

Polis tekme tokat yumruklarla saldırdı bize bir bebeğin yaşam hakkını savunduğumuz için…

Asya bebek için polisten dayak yerken Friedrich Engels’in yazdıklarını anımsadım:

-“En sefil polis memuru” der Engels, kabilenin temsilcisinden daha çok “otorite”ye sahiptir ama bir kabilenin ihtiyarına toplumun gösterdiği “özgür saygı”ya hasretle bakabilir…

GKK Komutanı’ndan aldığı emirle bir bebeğin yaşam hakkını savunan insanlara tekme tokat saldıran polis hiçbir zaman saygı görmeyecek!

Ki ne acı tesadüftür, tam Asya bebeğe teşhis konduğu günlerde aynı SMA hastalığından ölen Karel bebek bir polis çocuğuydu.

***

Asya o kadar çok şey öğretti ki bize kısacık yaşamında!

Öğretti diyorum ama ezici çoğunluk öğrenmedi. Eğer öğrenseydiniz, yeni bir siyasal mücadele hattı örülürdü Kıbrıs Cumhuriyeti’ne doğru, işgal rejimini tamamen reddeden…

Asya bebek öldü.

Asya’yı öldüren işgal rejiminin panjurlarını pembeye boyamaya devam ediyorsunuz…

Yapılan eylemlerin önünü kesmek için Asya’yı alıp Ankara’ya götürüp tedavi etmeyen TC Devleti’ne “garantör” demeye devam ediyorsunuz.

Asya’yı kurtarmak için Ankara’ya ambulans uçak gönderen Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bulduğunuz her fırsatta nefret kusmaya devam ediyorsunuz…

Asya bebek öldü ama mücadelesinden hiçbir şey öğrenmediniz. Çünkü “anlık” çıkarlarınıza terstir Asya’nın mücadelesi…

***

Asya’dan sonra benim hayatım değişti. Cumhuriyetçiliği ayakları üzerine oturttum kafamda. İnsan haklarına ve yurttaşlığa bakışım değişti. Polisten yediğim her yumruk bir işe yaradı…

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde hak mücadelesi verilemeyeceğini kabullendim. Rotanın Kıbrıs Cumhuriyeti olduğunu net olarak gördüm…

TC vatandaşı olmadığı için Ankara’da tedavi edilmeden bekletilen Asya’yı adaya getirmesi için Kıbrıs Cumhuriyeti’nin gönderdiği ambulans uçağın gökyüzünde bıraktığı iz temel insan haklarımızın rotasıdır…

TC Devleti “Asya bebek benim vatandaşım değildir” diyerek tedavi etmedi. Pişik kremi bile vermediler Ankara’da!

TC Devleti tedavi etmeyeceği bir bebeği neden Ankara’ya götürdü?

Kıbrıs Cumhuriyeti ise “Asya benim yurttaşımdır” diyerek 2 buçuk milyon Dolarlık Zolgensma ilacını verdi Asya’ya…

***

Siz, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni çocuklarınızdan çaldınız diyorum eski kuşaklara!

Tuttuğunuz çalıntı Rum malı ev ve arsalar çocuklarınızdan çaldığınız insan haklarının zerresi değildir.

Gasp edilmiş toprağı vermemek için Cumhuriyet Yurttaşı olarak sahip oldukları Temel İnsan Haklarını çocuklarınızdan çaldınız…

Asya bebek bize “devlet sahibi olma”nın ve “yurttaş” olmanın anlamını gösterdi. İşte bunu öğrenemediniz!

(3 Eylül 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author