BM Genel Kurulu’nda itiraf edilen savaş suçları

Aziz Şah – Tayyip Erdoğan BM Genel Kurulu için New York’a hareketinden önce bir kez daha Suriye Arap Cumhuriyeti Başkanı Beşar Esad’a seslendi:

-“Esad ile görüşme irademizi ortaya koyduk, şimdi cevap bekliyoruz”…

Esad o kadar çok tekrar etti ki aynı cevabı, artık ezberledim ne dediğini:

-“Türkiye işgal ettiği Suriye topraklarından çekilmeli ve teröre destek vermeyi durdurmalı”…

Esad’ın birinci şartı işgalin sona erdirilmesi. Türkiye ise Suriye’nin bu talebini duymazdan geliyor…

***

Erdoğan’ın New York’a hareketinden önce yaptığı konuşmayı okurken yıllar önce yaptığı konuşmayı hatırladım.

2019 Eylül’ünde Erdoğan BM Genel Kurulu’nda kürsüden bir harita gösterdi: Türk ordusu ile cihatçı çetelerin Suriye’nin kuzeyinde işgal ettiği topraklar…

Türkiye’nin işgal ettiği Suriye toprakları “kırmızı bir hat” ile ayrılıyordu haritada. Erdoğan şöyle diyordu işgal altındaki toprakları göstererek:

-“Şu görülen bizim sınırımızdır ve aşağıda da derinliğine olan bölge budur”…

Erdoğan’ın o konuşması tarihidir: İşgal ettiği toprakların demografisini nasıl değiştireceğini anlattı BM kürsüsünde!

***

24 Eylül 2019’da işgal ettiği egemen Suriye toprağında Türkiye’nin iskân ve nüfus mühendisliği temelinde yapmak istediği yerleşimci kolonizasyonu projesini şöyle anlatıyordu Erdoğan BM kürsüsünde:

-“Amerika Birleşik Devletleri ile burada bir güvenli bölge oluşturulması konusundaki görüşmelerimiz sürüyor. Niyetimiz, ilk etapta 30 kilometre derinliğinde ve 480 kilometre uzunluğunda bir barış koridoru tesis ederek burada 2 milyon Suriyelinin iskânını sağlamaktır.

Şu görülen bizim sınırımızdır ve aşağıda da derinliğine olan bölge budur. Şu güvenli bölge ilan edildiğinde bu güvenli bölgeye biz rahatlıkla 1 milyon ila 2 milyon arasında göçmeni, mülteciyi yerleştirme şansına sahibiz”…

Tarihte bir ilktir bu: Bir devlet başkanı BM Genel Kurulu’ndan bütün dünyaya hitap ederek, işgal ettiği başka bir devletin egemen toprağında işlemeyi planladığı savaş ve insanlık suçlarını anlatıyor:

-Bir devletin toprağını işgal etmek suçtur.

-İşgal ettiğiniz toprağa kalıcı yerleşim birimleri inşa etmek suçtur.

-İşgal ettiğiniz toprağın demografik yapısını değiştirmek suçtur.

Bu üç suç bir düzine BM Sözleşmesi, uluslararası sözleşme ve uluslararası hukuku ihlal eder.

Türkiye’nin 50 senedir Kıbrıs’ta işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı işlediği suçlardır bunlar!

Erdoğan 2019 Eylül’ünde işlediği ve işlemeyi planladığı savaş ve insanlık suçlarının reklamını yaptı BM Genel Kurulu’nda!

Tek bir kişi cevap vermedi, Nikita Kruşçev’in zamanında yaptığı gibi ayakkabısını çıkarıp masaya vurmadı.

-İşgal ettiğiniz egemen Suriye toprağında yapmayı planladığınız iskân ve nüfus mühendisliği bir savaş suçudur, diyen olmadı.

***

AKP’nin resmi gazetesi “Yeni Şafak” ise, Erdoğan’ın BM’de yaptığı konuşmadan 4 gün sonra Suriye’nin kuzeyinde Türk ordusunun işgali altındaki bölgeye planlanan yerleşimci kolonizasyonu projesinin detaylarını yazdı.

Haberde şöyle deniyor:

-“Erdoğan’ın harita ile dünyaya duyurduğu ‘Güvenli Bölge’nin ayrıntıları belli oldu. Hazırlanan taslak proje basınla paylaşıldı. Plana göre, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırında oluşturulacak güvenli bölgede 1 milyon Suriyeli nüfusun yerleştirileceği 5 bin nüfuslu 140 adet köy ile 30 bin nüfuslu 10 ilçeden oluşan yerleşim alanı oluşturulacak”…

Bununla da kalmıyor, Türkiye işgal ettiği topraklara taşıyacağı nüfusa tarım yapması için “kırsal kesim arsası” da dağıtıyor:

-“Köylerin her birinde 350 metrekare parsel büyüklüğüne oturan 100 metrekare 3+1 ev ile ahırdan oluşan bin konut, 2 cami, 16 derslikli 2 okul, 1 gençlik merkezi ve kapalı spor salonu ile yönetim merkezi projelendirilecek. Köylerde her haneye arazinin büyüklüğüne göre 1 dönüm tarım yapılabilecek arazi verilecek”…

***

2019’da işgal ettiği Suriye toprağında işlemeyi planladığı savaş suçlarını BM kürsüsünden dünyaya anlatan Erdoğan, 2024’te o toprağın egemeni olan Suriye Arap Cumhuriyeti’nin Başkanı Esad’dan görüşmek için randevu istiyor.

-“Türkiye işgal ettiği Suriye topraklarından çekilmeden ve cihatçı teröre desteğini çekmeden görüşeceğimiz bir şey yok” diyor Esad…

(24 Eylül 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author