Tebaalar cumhuriyet yurttaşı olamaz!

Aziz Şah – Korkmayın, dönemezsiniz 1960’a…

“Cumhuriyet”in gereği olan yurttaşlığın ya da vatandaşlığın ne demek olduğunu anlamadınız çünkü.

Fransız İhtilali ve Büyük Ekim Devrimi geçmiş bu dünyadan! Geçerken de bugün sahip olduğumuz insan haklarını yaratmış. Dünya Fransız İhtilali’nden beridir üç kez yıkılıp baştan kurulmuş…

Ama siz hâlâ Dillirosunuz, Digomolu, Lurucinalı, Limnidilisiniz…

Yurt sahibi olamadınız, vatan bilincine erişemediniz. Nerde cumhuriyet, demokrasi, yurttaşlık bilinci…

Çok şey anlatır Victor Hugo’nun “1793 Devrimi” romanında bir çavuş ile köylü bir kadının tartışması 2021 yılında “1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarımız” konusunda bize…

Çavuş: Vatanın neresi?

Kadın: (Hiçbir şey anlamadığını belirten bir yüz ifadesiyle ona bakmaya devam etti.)

Çavuş: Vatanın neresi?

Kadın: Bilmiyorum.

Çavuş: Nasıl yani, memleketinin neresi olduğunu bilmiyor musun?

Kadın: Ha! Memleketim mi, biliyorum tabii ki: Siscogniard.

Çavuş: Bu dediğin vatan değil ki!

Kadın: Benim memleketim orası. (Biraz düşünüp…) Şimdi anlıyorum Bayım! Siz Fransa’dansınız, bense Brötanya’danım (Fransa’da Keltlerin yaşadığı bir bölge).

Çavuş: Yani?

Kadın: Bunların ikisi aynı memleket değil.

Çavuş: Kim demiş! Bunların ikisi de aynı vatan.

Victor Hugo’nun romanında çavuşla köylü kadının tartışmasının üzerinden iki yüzyıl ve en az bir çeyrek asır zaman geçti…

İnsan önce vatanını bilir. İmparatordan, padişahtan, kraliçeden, ağadan ve paşadan kurtulduysa ve hasbelkader bir Cumhuriyet’i olmuşsa “vatandaş” olur. Vatandaşın vatandaşlık hakları olur…

Ancak “5 yılda bir oy vermek”ten ibaret değildir yurttaşlık/vatandaşlık hakları…

Siz böyle zannedersiniz çünkü tebaasınız!

Padişah ya da kraliçe, olmazsa atanmış valinin “tebaa”sı!

Yurttaş olmak İçişleri Bakanlığı’na gidip birkaç belge doldurup elde edebileceğiniz bir şey değildir.

“Vatandaşlık” bu topraklarda siyasi iradeyi gasp etmek için kullanılan bir kansız soykırım aracı iken siz de haklısınız, “tebaa”lıktan kurtulamamakta…

Her gün haber çıkıyor: İçişleri Bakanlığı’nda kuyruk yola taştı… Günde 50 vatandaş yapılması talimatı verildi… Ankara 50.000 vatandaş yapılması için emir verdi…

Siz de haklı olarak, içinde yaşadığınız sömürgeci askeri rejimin kod adı olan “KKTC”de tebaa olmak ile Kıbrıs Cumhuriyeti’nde vatandaş olmayı birbirine karıştırıyorsunuz…

O zaman sorun kendinize: Neden İrsen Küçük ömrünün son günlerini Kıbrıs Cumhuriyeti hastanelerinde geçirdi?

Çünkü vatandaş olarak vatandaşlık hakları vardı.

Barınma, eğitim, sosyal güvenlik, sağlık gibi insan hakları yurttaşlık haklarıdır çünkü. Bu hakları da Fransız İhtilali’ne ve Büyük Ekim Devrimi’ne borçluyuz. Bu iki devrimin yazdığı “anayasalar”a borçluyuz…

Dönemeyeceksiniz 1960 Cumhuriyeti’ne…

Çünkü yurttaşlık hakkını beş yılda bir oy vermek zannediyorsunuz!

Anastasiadis’in Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortağı Kıbrıs Türk toplumuna “vatandaşlarım” demesine bozulan Tatar demişti ki:

“…Kimlik sahibi Kıbrıslı Türkler Rum tarafında mı ikamet ediyor? Anastasiadis’e oy mu veriyor? Bu şekilde, bu pasaportu aldınız, bana biat ediyorsunuz demek istiyor…”

Bunu söylüyor çünkü “efendiye biat eden tebaa” ile hakları olan “yurttaş” arasındaki farkı bilmiyor!

(31 Ağustos 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author