Polis şiddetinden utanılmaz, direnmemekten utanılır!

Aziz Şah – Utanma döngüleri vardır bizim aydınlarda…

Ara ara “utanıyoruz” derler…

Çünkü içinde yaşadıkları rejimi inkâr ederler. Bir KKTC masalına inanırlar…

Bu yüzden “Güçlü KKTC federal Kıbrıs’ın kurucu ortaklarından biri olacak” dedi durdu Mustafa Akıncı. KKTC’cilik ile federalistliği bir potada eritti…

Rumların geri dönmeyeceğine inandıkları için ganimeti hak olarak görürler, KKTC ve kurumları da “gerçeklik”tir onlar için!

Askeri rejimin organları “KKTC kurumları” oluverir! Polis bizim kurumumuz mu?

Polis Genel Müdürü Kutlu Adalı cinayeti için meclisteki araştırma komitesine ifadeye çağrıldığında, “Ben Türkiye’de askere bağlıyım. Sizden emir almam” diye gelmedi…

Bizim kurumumuz mudur polis?

Asya bebekten önce SMA hastalığından hayatını kaybeden Karel bebek bir polis çocuğuydu. Bu, polislerin yüzüne vurulurken bile polis Asya gönüllülerine vurmaya devam etti…

Kirpikleri titremedi…

Bugün neden herkes Asya’nın adını biliyor?

Çünkü Asya’dan önce SMA hastalığından hayatını kaybeden polis çocuğu Karel bebek için yardım kampanyası yapan gönüllüler bir bebeği kaybettikten sonra diğer bebeği kurtarmak için Asya bebeğin kampanyasını sahiplendi… 

İşte bu insanlara saldırdı polis…

Aylardır gecesini gündüzüne katarak bağış kampanyası yapan bu insanlara…

Aydınlarımızın utanma kısırdöngüleri vardır, içinde yaşadıkları rejimi inkâr ettikleri için habire utanırlar!

Rejimin polis şiddetinden biz niye utanalım?

Bu polis teşkilatı ki 2020 Temmuz’unda Suriye’den savaştan kaçıp kendisini Yayla sahilinde bulan mültecilere kurşun sıktı…

Kurşun sıkan polis memuru Sadi Sancak’tı, Yayla sahilinde mülteciye ateş ederek yaraladı…

Kutlu Adalı öldürüldüğünde “tahkikat subayı” olan ve tahkikatı tam yapmayan, bugünkü Polis Genel Müdürü Ahmet Soyalan da mültecilere ateş eden polis memuruna takdirname verdi…

Kutlu Adalı’yı öldüren mermi çekirdeklerini toplayan eller Suriye savaşından kaçan mültecilere kurşun sıkan ellere “takdirname” verdi: “Cesaret ve başarı” plaketi…

Tabancası ile ateş edip tam isabet kaydetmiş!

Cesaret ateş etmesi, başarı ise isabet ettirmesi…

Polis utanmıyor, gurur duyuyor yaptıklarından!

22 Ocak günü gazetemize taşlar yağarken içimizden bir arkadaş polisi aradı, neden gazeteyi taşlayanlara müdahale edilmiyor diye…

Telefondaki polis dalga geçerek şöyle dedi:

-Afrika gazetesi nerede?

22 Ocak’ta gazetemizi linç eden yüzlerce kişi içerisinde adı öne çıkan 9 kayıp saldırganı bulamadı polis. İsimlerini vermedi ve fotoğraflarını yayınlamadı…

Tacan Reynar’ın katıldığı bir televizyon programını Karpaz’dan arayan bir Karadenizli,

-“Ben de o 9 kayıp saldırgandan biriyim” dedi…

Bunun üzerine polis açıklama yaptı. O telefondaki şahıs 9 kayıp saldırgandan biri değil diye! Ama polis bir türlü 9 kayıp saldırganın kimliklerini açıklamadı, gizledi…

Mehmet Reis’in katilini bulamadılar…

2013’ten beridir kayıp olan Mustafa Gazi’yi bulamadılar…

Dr. Gardiyanoğlu’nu vuranı bulamadılar…

Bizim bombacılarımızı bulamadılar…

İlk kurşuncuyu bulamadılar…

Gazetemizin kapısına torba içinde başı kesilmiş köpeği bırakanı da bulamadılar…

Sayalım mı daha?

Kalkanlı’da tatbikattan sonra askerin ardında bıraktığı bombadan ölen 13 yaşındaki Makhir İsmailov için bir dosya bile açılmadı…

Bu polis savaştan kaçıp gelen mültecilere kurşun sıkan kahraman polistir!

Kalıcı 10. Madde rejimidir bu rejim…

Her eylem yeri de “Elçilik kapısı”dır!

(14 Eylül 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author