Bizi dirifil yeyen eşek mi zannettiniz?

Kıbrıs’ın kuzeyinde işgal olmadığını savunan CTP’li vekillerin yürüyüşü sırasında tesadüf bu ki yanlarından tank geçti… İşgal bölgesinde olağan bir durum…

Aziz Şah – ‘Akılsız başın cezasını ayaklar çeker’ diye bir söz vardır. CTP’nin durumu da o!

CTP’li vekiller Yonca (Ercan) Kavşağı’ndan işgalin kukla perdesi Meclis’e ve Saray’a yürüdüler.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgal edilmiş topraklarında kurulan ‘KKTC Meclisi meşrudur ama içindeki hükümet meşru değildir’ diye buyurdu Tufan Erhürman. Meclisi değil, hükümeti protesto ettiler…

Günde beş vakit BM parametrelerinden, Güvenlik Konseyi kararlarından, uluslararası hukuktan bahset…

Sonra da BM parametrelerine, Güvenlik Konseyi kararlarına, uluslararası hukuka göre Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgal edilmiş topraklarındaki TC’nin Alt Yönetimi’nin korsan meclisinin meşru olduğunu söyle…

Sonra da git Brüksel’e ve Strazburg’a, AB ve Avrupa Konseyi toplantılarına CTP olarak, Türkiye’nin tezlerini savun, sonra gel Yonca Kavşağı’ndan Silihtar’a yürü…

Ankara’nın iki partisi var Kıbrıs’ın işgal bölgesinde: UBP ve CTP.

UBP ve CTP’nin ipini tutmaya yarar yerleşimci sömürgeci nüfus. Yerleşimci nüfustan oy almak isteyen TC’yi tatmin ve memnun edecek. Bu şekilde UBP ve CTP’nin ipini tutar Ankara. Onlar da kendilerini, sağ ve sol zanneder…

UBP-CTP gerilimi yerleşimci nüfustan oy alabilmek için Türkiye’ye yaranma kavgasıdır. Bu sebepten CTP Ankara’ya laf edemez, UBP de CTP’yi düşmanlaştırır.  Kurdu Ankara tezgâhını, oynatır kuklalarını.

Bir gün ‘‘Mustafa Akıncı karşısında Tufan Erhürman’dan yanayız’’ der yerleşimci faşistler. Ertesi gün UBP’ye muhtıra verir yerleşimci faşistler. Bir sola, bir sağa çeker yerleşimci faşistler kuklaların iplerini. Sonra ‘Hükümeti CTP kurmalı’ diye tekrar sola çeker. 

CTP önce yerleşimci nüfustan oy almak için dilini törpüledi, sonra programını. Ankara’nın güvenini kazandı. 30 senedir UBP’ye yedek lastik oldu. UBP aşındığında CTP’yi takar üstüne yerleşimci oylarıyla.

Erhürman diyor ki, ‘‘Bu ülkenin insanları, Yonca Kavşağı’nı, çocuklarını göç yollarına uğurladıkları değil, sevinçle karşıladıkları bir mekan olarak hatırlamayı arzular’’…

Yürüyüşün neden Yonca Kavşağı’ndan başladığını da göç etmek istemiyoruz demagojisi ile açıklıyor CTP.

Kıbrıslıları göçe zorlayan ve göç ettiren Türkiye’nin Kıbrıs’taki işgal ve sömürge rejimi ile yürüttüğü Kansız Soykırım’dır, asimilasyon ve ilhak politikalarıdır. 

Yaşadığımız ekonomik sorunların nedenini söylemeden zamlara karşı çıkmak ve göçün nedenini söylemeden göç demagojisi yapmak KKTC solcularının hastalığı oldu!

Adı üstünde KKTC solcusu: Sorunun işgal rejimi ve işgalin perdesi KKTC olduğunu söyleyemez!

Ayrıca Kıbrıslılar, Yonca Kavşağı’ndan göç etmiyor. Larnaka’dan göç ediyor. Bu konuda hassasiyetiniz varsa, Larnaka’da başlaması ve Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi’nden bitmesi lazım yürüyüşün!

İroniye bakın: Ercan Kavşağı’ndan başladı CTP yürüyüşe… Ercan’ın ve Mağusa Limanı’nın uluslararası ticaret ve ulaşıma açılmasına müsaade etmeyen Türkiye. Rum tarafı Ercan ve Mağusa limanlarının açılmasını masaya koydu, Ankara reddetti!

TC Devleti’nin Kıbrıslı Türklere ambargo uyguladığı Ercan Havalimanı kavşağından başlıyorsunuz yürüyüşe, sonra gidiyorsunuz Brüksel’e ve Strazburg’a TC’nin tezlerini savunuyorsunuz.

Göçün sebebi sizsiniz, ikiyüzlülüğünüz, sizin yarattığınız politikasızlık ve umutsuzluk!

30 senedir TC’nin UBP’ye tercih ettiği bir yedek lastik olarak mücadeleyi ve umudu yok ederek göçün nedeni oldu CTP!

On yıllardır Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi’ne CTP ve UBP beraber gider, Strazburg’ta Türkiye’nin tezlerini kardeş kardeş savunup dönerler. Sonra da Yonca Kavşağı’ndan yürüyüp UBP’yi protesto eder CTP!

Siz bizi yonca (dirifil) yeyen eşek mi zannettiniz?

Akılsız başın cezasını yalnız ayaklar çekmez. Sizin akılsız başınızın ve ikiyüzlülüğünüzün cezasını insanımız köksüz ve yurtsuz kalarak, göç yollarında çeker!

(19 Mayıs 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author